Hz Adem Hangi Cennetten Çıkarıldı?


Bu bölümün önceki saysasında Hz Adem’in yaratılışını ele alırken, ayetlerin Hz Adem’in dünyada bataklık ortamında yaratıldığını anlattığını görmüştük. Bataklık ona ana rahmi görevi yapmıştı. Adem'in cenneti neredeydi sorusuna alttaki ayet cevap veriyor.

Nuh
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

17 - Allah sizi yerden bir bitki gibi bitirdi.

18 - Sonra sizi yine oraya döndürür ve bir çıkarışla mutlaka yeniden çıkarır.

Görüldüğü üzere Allah bizi yerden bir bitki gibi yarattığını -burası çok önemli- yine o toprağa döndüreceğini ve yine hesap günü o topraktan çıkaracağını söylüyor. Bu durumda Hz Adem’in çıkarıldığı cennet’in müminlere vaad edilen cennet olması mümkün değil çünkü Adem dünyada yaratılmıştır.

Cennetin kelime anlamı çok önemli. Cnn kökünden geliyor. Cennet ağaçları, bitki örtüsü yeri kaplayan bahçeye deniyor. Bitki örtüsü o kadar sık ki yukarıdan bakıldığında toprak görünmeyen bahçeye cennet deniyor. Kur’an’da “bahçe” diye geçen kelimelerin Arapçası cennettir. Bir kaç örnek vereyim;

İnfitar

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

18. Gökten belli ölçüde su indirip yerin içine yerleştiririz. Biz onu hareket ettirmenin ölçüsünü de koymuşuzdur.

19. Onunla sizin için hurma bahçeleri ve üzüm bağları oluştururuz. Sizin için orada çok miktarda meyveler de oluşur. Onlardan yersiniz.

Koyu cümlenin Arapçası şöyle; "Fe enşe’na leküm bihı cennatim min nehıyliv ve a’nab" Cennet kelimesini görüyorsun. Bahçe anlamında kullanılmış.

Müşriklerin peygamberimize inanmak için istedikleri şeylerden biri de bahçesi olmasıydı;

İsra

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

90. Dediler ki; “Bize bu topraktan akıp giden bir pınar fışkırtıncaya kadar sana inanacak değiliz.

91. Hurması ve üzümü olan bir bahçen de olabilir; ırmakları onların arasından da akıtabilirsin.

92. Ya da sandığın gibi gökyüzünü üstümüze parça parça düşürürsün. Allah’ı ve melekleri karşımıza getirsen de olur.

93. Altından yapılmış bir evin olsa yahut gökyüzüne çıksan? Bize okuyacağımız bir kitap indirmedikçe çıktığına da inanacak değiliz ya.” De ki “Rabbime boyun eğerim; ben elçi olan bir beşerden başka neyim ki?

Koyu cümlenin Arapçası şöyle "Ev tekune leke cennetüm min nehıyliv ve ınebin"

Allah Firavunu ve yandaşlarını Musa peygamberin ikiye ayırdığı denizde boğduktan sonra şöyle diyor;

Şuara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

57. Böylece Firavun’u ve yandaşlarını bahçelerden, pınarlardan ayırdık,

Bu cümlenin arapçası, "Fe ahracnahüm min cennativ ve uyun" Firavun ahirette gidilecek cennetten mi çıkarıldı?

Gördüğün gibi Allah dünyadaki bahçeye cennet diyor. Ahirette gidilecek cennet de bahçe anlamındadır. Ahiretteki Cenneti anlatan ayetlere bakarsan bahçelerden, meyve ağaçlarından, nehirlerden, gölgelerden vs bahsettiğini görürsün. Vakıa suresinde defterini sağından alan uğurluların gideceği cennet şöyle tarif ediliyor.

Vakıa

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

27. Uğurlu olanlar sınıfına gelince; ne mutlu uğurlu olan o kimselere!

28. Onlar da dikensiz sedir (cehri) ağaçları,

29. Salkım salkım muz ağaçları arasında,

30. Uzayıp giden gölgeliklerde,

31. Akarsu boylarında,

32. Bol meyveler,

33. Tükenmeyen ve yasaklanmayan meyveler arasında,

34. Dayalı döşeli, yüksek yerlerde olacaklardır.

Kur’an’a bütüncül bakılmadığı için Adem yaratıldığında imtihan için yerleştirilen cennetin ahirette gidilecek cennet zannediliyor. Adem dünyada yaratıldı. Dünyada bir bahçeye yerleştirildi, imtihan oldu. Alttaki ayetin üstte verdiğim örneklerden hiç bir farkı yoktur.

Bakara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

35. Dedik ki: “Âdem! Sen eşinle birlikte şu bahçeye[1*] yerleş; beğendiğiniz yerden çekinmeden yiyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa yanlış yapanlardan olursunuz”. 

[1*] Orası dünyadaki bir bahçedir. Arapçada cennet, üstünde bitki örtüsü bulunan yer anlamındadır. (Bakara 2/30). ayete göre Âdem, dünyada yaratıldı ve kendine dünyadaki varlıkların bilgisi öğretildi. (Araf 7/25). ayete göre de o ve onun soyundan gelenler, burada yaşayacak, burada ölecek ve kıyamet günü yeniden yaratılışları burada olacaktır. Âdem ve Havva'nın dünyanın dışında bir yere götürüldüklerine dair tek bir delil yoktur. Onların yerleştirildikleri yer Ahirette müminlerin gideceği cennet olamaz. O Cennet, imtihan yeri değil, imtihanı kazananlara ödül olarak verilecek yerdir.

Açıklamada da var; ahiretteki cennet Müminlere ödül olarak vadedilen mekan ve hayat. Ve orada artık imtihan olmayacak. Adem’i dünyada yaratıp sonra Müminlere ödül olarak verilecek cennette imtihan etmek Allah’ın kurduğu ve bize Kur’an’a anlattığı düzene uygun düşmüyor. Adem yasaklanan ağaca yaklaşmasaydı ne olacaktı? Ahirette Müminlere ödül olarak verilen cennette mi kalacaktı? O zaman Allah Adem’i hangi sebeple sıkıntısız bir hayattan sıkıntılarla dolu dünyaya gönderecekti?

Cennet Hazırlandı Ayeti Ne Demek?

Alttaki ayette cennetin hazırlandığı yazıyor. O zaman yanılıyor uum?

Ali İmran

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

133 – Rabbiniz tarafından mağfirete, genişliği göklerle yer kadar ve müttakiler için hazırlanmış bir cennete doğru yarışırcasına koşuşun!

Kur'an'da bir şey mutlaka olacaksa geçmiş zaman kalıbıyla ifade edilir. Yasin'de "Sur'a üflendi" diye ayet var. Ayette geçmiş zaman kalıbı var ama sura üflenmiş değil. Sur'a üflenince kıyamet kopacak. İnfitar suresinde, kıyametten sonra hesap sorulma anını anlatan beşinci ayet var "Kişi neyi takdim edip neyi te’hir ettiğini bildi." Kıyamet olmadı, bize hesap sorulmadı, bunlar hep geçmiş zaman kalıbıyla ifade ediliyor, tercüme ederken rahat anlaşılsın diye gelecek zaman kalıbıyla tercüme ediyorlar. Cennet ile ilgili ayet de böyle. Kur’an’a bütüncül bakmak gerekiyor. Nasıl ki Allah "Sur'a üflendi" veya "Kişi neyi takdim edip neyi te’hir ettiğini bildi" derken bunlar henüz olmadıysa, "cennet hazırlandı" derken de ileride mutlaka hazırlanacak demek.

İnsan Şeytanları Nedir?

Hz Adem ve eşinin cennetten çıkarılması bahsi aslında sanıldığı kadar basit bir olay değil. İnsanlar “şeytan da neymiş, böyle masallarla insanları kandırıyorlar” şeklinde yaklaşıyorlar ve gözden çok önemli şeyleri kaçırıyorlar. Şeytan deyince insanların aklına böyle bir resim geliyor

Halbuki çoğu müslümanın da farkında olmadığı insan şeytanları da vardır. Buna örenk ayetler;

Enam
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

109. Yeminlerinin olanca gücü ile; ‘eğer kendilerine bir mucize gelirse, ona mutlaka inanacaklarına’ dair Allah’a yemin ettiler. De ki: “Mucizeler yalnız Allah katındandır.” Hem siz, farkında değil misiniz? Onlara (mucize) gelse, yine de ona inanmıyorlar.

110. Onlar gönüllerini (işletmiyorlar) ve gözlerini açmıyorlar (düşünerek bakmıyorlar); önyargılı, dogmatik oluyarlar. Tıpkı ilk defa ona (Kur’an’a) inanmadıkları gibi; onları bırakırız azgınlıkları içinde bocalayıp duruyorlar.

111. Gerçek şu ki; Biz onlara melekler indirseydik, ölüler de kendileriyle konuşsaydı ve her şeyi toplayıp onların karşılarına getirseydik, yine de fanatik oluyorlar/inanmak istemiyorlar. Allah’ın dilemesi bu (onlara özgürlük tanıdı!) Fakat onların çoğu cahillik ediyorlar.

112. İşte böylece; her nebiye/peygambere, insan ve cin şeytanlar düşmanlık yaptılar. Aldatmak için sözün yaldızlısını birbirlerine fısıldarlar. Eğer Rabbin özgür irade vermeseydi bunu yapamazlardı! Artık onları uydurup iftira ettikleri şeylerle baş başa bırak!

113. Ahirete inanmayan kimselerin gönülleri ona (yalanlara/iftiralara) kanar/meyledip yönelir, ondan razı olup hoşlanırlar ve onlar, yüklendikleri kötülükleri yüklenmeye devam ederler!

Ayetlerde gördüğün “madem peygamber olduğunu iddia ediyorsun demek ki bizden farklısın, peygamberlerin mucizeleri olur o zaman bize mucizeler getir ki sana inanalım” şeklinde konuşmalar şeytanın yoldan çıkarmasına örnek. Şeytanlık yapan insanlar dosdoğu yolun üzerinde şeytanlık yapar. Çünkü şeytan bunu demişti.

Araf
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

16. (İblis) dedi ki: “Görürsün, ben de gidip onları/kullarını saptırmak/azdırmak için, doğru yolunun üzerine oturacağım/pusuya yatacağım.

17. Sonra da muhakkak onlara önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından yaklaşacağım. Onların birçoğunu şükredici bulamayacaksın!”

İnsan şeytanları bu insanları nasıl oluyor da kandırabiliyor, çünkü

Enam
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

110. Onlar gönüllerini (işletmiyorlar) ve gözlerini açmıyorlar (düşünerek bakmıyorlar); önyargılı, dogmatik oluyorlar. Tıpkı ilk defa ona (Kur’an’a) inanmadıkları gibi; onları bırakırız azgınlıkları içinde bocalayıp duruyorlar.

İnsanlar akıllarını kullanmak istemiyor, düşünmüyor, delilleri görmezden geliyor. Bu en çok bu gün müslümanlar tarafından görmezden geliniyor. İslam dünyasının haline bak bu din doğru yaşansaydı bu gün böyle olur muydu?

Asıl gelmek istediğim konu bu şeytanlar insanın doğru yolu üstündeyse insanlar Allah'a, Kur'an'a nasıl inanacak? Bunu bahane eden çok insan var. “Beni yoldan çıkarsın diye şeytanı yok etmemiş sonra kalkmış benden inanmamı bekliyor” diyenler gördüm. Allah bu olayı anlatırken bile “Ben’den gelen uyarıcıları dinleyen kurtuluşa erer” diyor.

Taha
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

123. (Allah) buyurdu ki: “İkiniz de oradan aşağı inin. Birinizin diğerinize yapabileceği düşmanlığa dikkat ederek!.. Benden size bir kılavuz geldiğinde, kim kılavuzuma tâbi olursa sapmaz ve sıkıntıya düşmez.

124. Kim Benim zikrimden yüz çevirirse; onun için stres dolu/sıkıcı/mutsuz bir hayat vardır ve kıyamet günü onu kör olarak haşrederiz.”

Şeytanı bahane etmek kolay daha doğrusu “neden şeytanı yok etmedin” deyip Allah’a kızmak kolay ama "Allah’tan gelen kılavuza uyar mısın" diye sorulduğunda insanlar “hayır ben ona uymam onun eskilerin masalları olduğunu düşünüyorum” diyor. Bu sitedeki tek amacım insanların Allah’a yönelirse bütün bu anlatılanların doğru olduğunu anlayacaklarını göstermektir. İnsanlar hem gerçekleri görmek istemiyor hem de şeytan gibi konularda Allah’a kızıyor. Şeytanın Allah’a yönelenlere hiçbir etkisi yoktur.

İsra
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

61. Hani, bir zaman meleklere demiştik: “Âdem’i selamlayın/önünde saygıyla eğilin.” İblis’ten başka hepsi derhal saygıyla eğildiler/selamladılar. O dedi ki: “Çamur olarak yarattığın kimseyi selamlar mıyım?”

62. Dedi ki: “Benden üstün kıldığın şu kimseyi gördün mü? Eğer kıyamet gününe kadar beni ertelersen; bir kısmı hariç onun zürriyetini kötü işlere sürükleyeceğim.”

63. (Allah) buyurdu: “Çekil git! Onlardan her kim sana uyarsa, şüphesiz sizin cezanız cehennemdir, uygun bir ceza olarak!

64. Onlardan, gücünün yettiği kimseleri sesinle yerinden oynat. Atlılarınla, yayalarınla onlara yaygara yap. Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol. Onlara sözler ver!” Şeytan, onlara aldatmaktan başka bir söz vermez ki!

65. “Gerçek kullarıma gelince; onların üzerinde senin hiçbir zorlayıcı gücün olamaz!” Vekil/koruyucu olarak Rabbin daha layıktır!

İblisin Sadece Allah'a Teslim Olanlar Üzerinde Etkisi Yoktur

Şeytanın zorlayıcı bir etkisi yoktur. Bu durumda bir çok ateistin "şeytanı neden yok etmedi" sözünün de bir anlamı yoktur. Sana kötülükleri zorla yaptıran şeytan değildir, etkisi zayıftır.

Nahl
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

99. Gerçek şu ki; onun/şeytanın, inanan ve Rablerine güvenip dayananlar üzerinde, hiçbir gücü yoktur.

100. Onun gücü/hakimiyeti sadece kendisini veli/dost edinenleredir. O kimseler ki; (şeytanı), O’na ortak koşarlar!

Nisa
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

120. Şeytan onlara (birçok) vaatte bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaatte bulunuyor.

Allah bir yandan "Gerçek şu ki; onun/şeytanın, inanan ve Rablerine güvenip dayananlar üzerinde, hiçbir gücü yoktur" diyecek diğer yandan da şeytan bizi sapıtmakta son derece başarılı olacak. İbrahim suresinde şeytanın cehennemde söyleyeceği sözler bildiriliyor.

İblisin Cehennemde Yapacağı Konuşma

İbrahim
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

22. İş/Hüküm yerine getirildikten sonra, şeytan dedi ki: “Şüphesiz ki Allah size gerçek olanı vadetti, ben de size vadettim; ama ben, sözümden caydım/yalancı çıktım! Zaten, benim size karşı hiçbir gücüm yoktu ki. Ben sadece sizi çağırdım, siz de benim çağrıma uydunuz. O halde beni kınamayın; siz, kendi kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Zaten ben, daha önce beni Allah’a ortak koşmanızı da kabul edemezdim! Şüphesiz zalimler/hainler için, acıklı bir azap vardır.”

Şeytanın etkisi zayıf bir çağrıdan başkası değildir, müslümanların üzerinde etkisi yoktur sadece etki etmeye çalışır o kadar. Aksi olsaydı, insanlar üzerinde son derece etki etme yeteneğine sahip olsaydı o zaman Allah bizi zor bir duruma sokmuş olurdu, bu da Allah'ın adaletine sığmaz, yakışmaz, Allah kullarına çok merhametlidir, peygamberlerini de bu doğrultuda göndermiştir.

Enbiya
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

107. Biz seni, ancak âlemlere rahmet/iyilik olarak gönderdik.

108. De ki: “Bana ancak, ilâhınızın bir tek İlâh olduğu vahyolunuyor. Şimdi siz, teslim olacak mısınız?”

109. Eğer yüz çevirirlerse, de ki: “Ben (bu gerçeği), size olduğu gibi/düpedüz/eşit biçimde duyurdum. Tehdit edildiğiniz şey yakın mıdır, yoksa uzak mıdır, ben bilemem.

110. Şüphesiz O, açığa vurduğunuz sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.

111. Bilemem, belki de o (size verilen süre); sizin için bir açığa çıkarılma ve bir süreye kadar faydalanma/geçimlik içindir.”

112. De ki: “Rabbim! (Aramızda) adaletle hüküm ver! Rabbimiz çok merhamet edendir. Sizin söylediğinize (iftiralarınıza) karşı, O’nun yardımına sığınılır.”

Allah peygamberimize dualar öğretiyor tabi bu anyı zamanda bize de

Müminun
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

96. Sen kötülüğü, en iyi şekilde gider/sav/defet! Biz, onların yakıştırdıkları şeyi çok iyi bilmekteyiz.

97. Ve de ki: “Ey Rabbim! Sana sığınırım, şeytanların kışkırtmalarından!

98. Rabbim! Sana sığınırım, bana uğramalarından” (zihnime kötü fikir vermelerinden).

İblis Zannında Haklı Çıkıyor Oysa İnsanlar Üstünde Etkisi Zayıftı

İblis Adem’e secde etmediğinde kovulmadan önce insanları saptırmak için çabaladığını söylemişti Allah da şeytanın etkisinin zayıf olduğunu söylüyor ama insanla Allah yolundan kendileri sapıyor, insan ne yapıyorsa kendi kendine yapıyor. alttaki ayette Allah iblisin zannının doğru çıktığından bahsediyor. Bu şeytanın başarısı değil, insanların söz dinlememesidir.

Sebe
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

20. Gerçek şu ki, İblisin onlarla ilgili zannı doğru çıktı! Onlar, ona uydular. İnananlardan bir topluluk dışında!

21. Oysa onun, onlar üzerinde hiçbir zorlayıcı gücü yoktu! Ancak Biz; ahirete inanan kişiyi, ondan kuşku duyan kişiden ayırıp göstermek (ve yaptıklarının karşılığını vermek) için böyle yaptık (insana özgürlük verdik). Gerçekten Rabbin, her şeyi koruyup gözeticidir.

Bütün mesele dönüp dolaşıp Allah’a yönelmeye geliyor. Allah inananların dostudur. Dostu Allah olanın sırtı yere gelmez. Küçük bir parantez açayım mesela hem faiz alıp hem de faiz haram değildir diyen “benim dostum Allah, ben yalnız o’na güvendim” diyorsa Allah’la alay diyor demektir, kafir olmuştur farkında değildir. Ayeti inkar anlamına gelir “Allah yanlış biliyor, O bu faizi haram etmiş ama bugün onun hükmü kalmadı” diyen kafir olmuş olur, yani tıpkı iblisin tavrı gibi “ben daha iyi biliyorum” demiş oluyor. Eğer Allah’ı dost edindiysen dostunun senden istediklerini yapman gerekir o zaman.

Ahirette Herkes Kendisini Saptıran İçin İki Kat Azap İsteyecek

Görüldüğü üzer insanların “şeytan neden var” şikayetlerinin bir anlamı yok. Şeytanın inananlara etkisi yoktur ama “Kur'an uydurulmuş, bu din bir masaldır” diyenler için sıkıntıdır. Peş peşe üç ayet paylaşacağım yarın ahirette ateist grupları kendisine önder edinip kendilerine Turan dursun, İlhan Arsel vb kitapları okuma tavsiyesinde bulunup onları yoldan çıkartanlar için şikayette bulunacaklar.

İbrahim
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

21. Hepsi, Allah’ın huzuruna çıkacaklar! Zayıflar, büyüklük taslayan önderlerine diyecekler ki: “Şüphesiz biz size uymuştuk. Allah’ın azabından bir şey bizden savabilir misiniz?” (Önderleri ise) derler ki: “Allah bize yol gösterseydi, elbette biz de size yol gösterirdik. Şimdi sızlansak da sabretsek de bizim için birdir; bizim için kaçıp sığınacak bir yer de yoktur!”

Şeytana uyanlar için söyleyeyim, şeytan yarın cehennemde kendisine uyanlara bir konuşma yapacak, işin en ilginç yanı da insanlar cehennemde bile şeytanı dinlemeye gidecek.

İbrahim
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

22. İş/Hüküm yerine getirildikten sonra, şeytan dedi ki: “Şüphesiz ki Allah size gerçek olanı vadetti, ben de size vadettim; ama ben, sözümden caydım/yalancı çıktım! Zaten, benim size karşı hiçbir gücüm yoktu ki. Ben sadece sizi çağırdım, siz de benim çağrıma uydunuz. O halde beni kınamayın; siz, kendi kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Zaten ben, daha önce beni Allah’a ortak koşmanızı da kabul edemezdim! Şüphesiz zalimler/hainler için, acıklı bir azap vardır.”

23. İnananlar ve faydalı işi en iyi şekilde (dürüstçe) yapanlar, altlarından nehirler akan cennetlere konuldular. Rablerinin izniyle orada sürekli kalacaklardır. Orada onların iyilik temennileri; “Selâm”dır.

Tercih insanların, ister çalışır gayret edip inanırlar isterlerse tam tersi için çalışır iman etmezler. Çalışmayana bir şey yok. Daha önce paylaştığım bir resmi tekrar örnek göstereceğim. İlk başta kızdığı ateist siteye daha sonra dinini bırakıp onlara katılmaya karar vermiş.

Üstteki resimde yazanla alttaki ayete dikkat et. Bu ayetler uydurulmuş falan değil, rasgele de yazılmamış, insanların hem bu dünyadaki hallerini hem de ahirette nasıl olacaklarını anlatıyor.

Araf
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

30. Bir kısmı (doğruyu araştırarak) hidayete ulaştı. Onların bir kısmına (suçlularına) da sapıklık hak oldu. Şeytanları, Allah’tan başka evliya/veliler/dostlar edindiler. Ve kendilerinin hidayet üzere olduklarını sanıyorlardı.

Muhammed
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

1. Allah, inkârcıların ve yolundan alıkoyanların işlerini boşa çıkarır.

2. İnananların, salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapanların ve Rablerinden bir gerçek olarak; Muhammed’e indirilene inananların kötülüklerini örter vedurumlarını düzeltir.

3. Bu böyledir. Çünkü inkârcılar saçma olana uymakta ve inananlar ise Rablerinden gelen gerçeğe uymaktadırlar. İşte, Allah insanlara kendi durumlarını böyle anlatır.

32. Doğrusu inkârcılar, Allah yolundan alıkoyanlar ve doğru yol kendilerine belli olduktan sonra, elçiye karşı gelenler, Allah’a hiçbir zarar veremezler.O, onların işlerini boşa çıkaracaktır.

33. Ey inananlar! Allah’a itaat edin, elçiye itaat edin; işlerinizi boşa çıkarmayın.

34. Doğrusu inkâr edip, Allah yolundan alıkoyanları, sonra da inkârcı olarak ölenleri Allah bağışlamayacaktır.