Ateistleri Önder Kabul Edenler Cehennemde Onlar İçin İki Kat Azap İsteyecek


Bunları yazarken aklıma cehennemde, kendisini doğru yolda zanneden, Allah hakkında hiçbir ilmi olmadan tartışanlar, resimlerini gördüğün ateist grupların, Turan Dursun, İlhan Arsel gibi hayatını Kur'an'ın uydurulduğunu yazan insanları kendine önder kabul edip güzel işler yaptığını zannedenlerin birbirlerini suçlayacaklarının anlatıldığı ayetler geldi. Bu ayetler, kendisini doğru yoldan saptıran, sapıklığa döndüren herkes için geçerlidir, isterse bir şeyhin/efendinin peşinden gidip şirke girsinler isterlerse ateist grupları takip edip sapıklıkta kalmakta dirensinler yarın kendilerini yoldan çıkardıkları için onlar için iki kat azap isteyecekler. O gün herkes kimi kendisine önder kabul ettiyse onun peşinden gidecek.

İsra
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

71. O gün, insanların tümünü liderleri/önderleri ile çağırırız.Kimlerin kitabı sağından verilirse işte onlar kitaplarını okurlar ve en ufak bir zulme/haksızlığa uğratılmazlar.

72. Kim bu dünyada aklı ile gerçekleri görmeyen bir kör ise, ahirette de kördür. Ve yolca daha da şaşkındır/sapıktır.

Üsteki ayeti düşündüğümüzde öyle görünüyor ki ben hesap günü Abdülaziz Bayındır’ın liderliğinde toplanan grubun içinde olacağım. Süleymaniye Vakfının tüm çalışanlarının doğruyu ortaya koymak, yanlışları göstermek için çalıştığına Allah’ın varlığına inandığım kadar inanıyor ve görüyorum. O gün bizler Abdülaziz hocanın liderliğinde toplanacağımız gibi bazı insanlarda Turan Dursun, İlhan Arsel, İlmiye Çığ vb insanların önderliğinde toplanacak. Kimler kitabını sağından alırsa onlar kurtuluşa erecek diğerleri dünyada kimin kitaplarını okuyup da kendilerine önder kabul ettiyse, kendilerini saptıranlardan şikayetçi olacak onlar için iki kat azap isteyecek.

Ahzab
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

63. İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: “Onun ilmi ancak Allah katındadır.” Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir.

64. Şüphesiz Allah kâfirlere lânet etmiş ve onlara alevli bir ateş hazırlamıştır.

65. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır. Hiçbir dost, hiçbir yardımcı bulamayacaklardır.

66. Yüzlerinin ateşte bir yandan bir yana döndürüleceği gün; “Ne olurdu Allah’a ve Rasûl’e itaat edeydik” diyecekler.

67. Yine şöyle diyecekler: “Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar.”

68. “Ey Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânete uğrat.”

Bu ayetler olacak olayları haber veriyor, cevapları verilmiş soru gibi düşün, nerde var cevapları verilmiş imtihan?

Paylaştıkları resimlerden biri.

“Sürüden ayrılın” diye mesajlar yayınlayanlar, bu mesajları dinleyip kendilerini yoldan çıkaranlar yarın cehennemde mesajları yayınlayanları suçlayarak "bizi siz yoldan çıkardınız" diyecekler, yoldan çıkaranlarda "siz kendiniz çıktınız, biz sizi zorlamadık" diyecek, bu sefer yoldan çıkmışlar "bizlerin yoldan çıkmamızı sağlamak için resimler, mesajlar, makaleler paylaştınız, mantık hatası var dediniz, Turan Dursun, İlhan Arsel kitaplarını okumamızı tavsiye ettiniz" diyecekler.

Sebe
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

31. İnkâr eden kişiler dediler ki: “Biz bu Kur’an’a ve ondan öncekilere asla inanmayacağız.” Sen o zalimleri Rablerinin huzurunda tutuklanmış halde, birbirlerine söz atıp dururlarken bir görsen! Zayıf düşürülenler büyüklük taslayanlara derler ki: “Eğer siz olmasaydınız, elbette biz inanan kişiler olurduk.”

32. Büyüklük taslayanlar da horlanıp zayıf düşürülenlere dediler ki: “Size geldikten sonra, hidayetten (doğru yoldan) sizi, biz mi çevirdik/engelledik? Zaten kendiniz suçlular idiniz.”

33. Zayıf düşürülenler de büyüklük taslayanlara dediler ki: “Hayır, öyle değil! Gece ve gündüz tuzak planlıyordunuz! O zaman; siz bize Allah’ı inkâr etmemizi, O’na ortaklar edinmemizi emrediyordunuz.” Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını içlerinde gizlediler. Biz de nankör kimselerin boyunlarına demir halkalar geçirdik. Ancak yapıp ettikleriyle cezalandırılmıyorlar mı?

Ateist grupların paylaştığı yazı, resim, makale vb doğru zannedip dinlerini terk edenler bu insanları “bizi dinimizden çıkardınız” diye suçladıklarında önderleri “bizim sapıklığımız ortadaydı, biz sizi zorlamadık ki bizim sayfalarımızı kendiniz açtınız beğendiniz, biz sizi saptırdık ama sizin de imanınız zafıf olmasaydı dininizi terk etmezdiniz” mealinde konuşacaklar.

Saffat
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

26. Aksine, bugün onlar, teslim olmuşlardır.

27. Ve birbirlerine dönerek, birbirlerini sorumlu tutacaklar.

28. Derler ki: “Gerçekten bize ‘iyilik yapıyoruz’ diye gelenler sizdiniz.”

29. Diğerleri de şöyle derler: “Aksine siz, inanan kişiler değildiniz.

30. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Aksine siz, azmış bir toplum idiniz!

31. Artık Rabbimizin sözü üzerimize hak oldu. Şüphesiz biz tadıcılarız!

32. Evet, biz sizi saptırıp azdırdık. Çünkü, bizler de sapıtmış azgın kişiler idik.”

33. Muhakkak o gün onlar, azapta ortaktırlar.

34. İşte Biz, suçlu günahkarlara böyle yaparız!

35. Çünkü onlara: “Allah’tan başka İlâh yoktur” denildiği zaman büyükleniyorlar

36. ve diyorlardı ki: “Biz, mecnun bir şair için ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?”

37. Aksine o gerçeği getirmişti ve elçileri de doğrulamıştı.

38. Şüphesiz siz, acıklı azabı tadıcılarsınız.

39. Yapmış olduklarınızdan başkasıyla cezalandırılmıyorsunuz!

40. Ancak, Allah’ın samimi kulları hariç!

Allah Kendisine Yönelenlere Kur'an'ı Kabul Edenlere Yardım Edeceğini Söylüyor

Bu ayetlere inanmak zor mu geliyor? Buna inanmak senin elinde. Eğer Allah’a yönelir, müslüman olma gayreti gösterirsen Allah bütün bu haberlerin gerçek olduğunun idrâkini verecektir. Müslüman olma gayreti Kur'an'a uymak, onun bildirdiği haramlardan sakınmak, Allah’a teslim olmak olarak algılanmalı. Bunu kafadan atmıyorum bu Allah’ın vaadidir.

Maide
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

16. Allah; onunla (o Kur’an ile), rızası peşinde olanları sonsuz kurtuluşa ve onları izniyle, karanlıklardan aydınlığa çıkarıp, kendilerini dosdoğru bir yola iletir.

Enfal
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

29. Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; O size, iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış(ı/furkanı) verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah büyük lütuf sahibidir.

Enam
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

155. İşte bu; Bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Haydi, ona uyun ve korunup sakının ki, size rahmet edilsin!

Muhammed
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

7. Ey İnananlar! Siz Allah’a (kullarına iyilik yaparak) yardım ederseniz O da size yardım eder, adımlarınızı sağlam bastırır.

8. İnkârcılar ise huzur bulamazlar! Allah onların işlerini boşa çıkarır.

9. Bu onların, Allah’ın indirdiğini beğenmediklerinden ötürüdür, bunun için işlerini boşa çıkarmıştır.

10. Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce olanların sonunun nasıl olduğuna bakmıyorlar mı? Allah onları yerin dibine geçirmiştir; inkârcılara da onların durumlarının benzeri vardır.

11. Ancak Allah inananların dostudur. İnkârcıların ise dostu yoktur.

17. Allah doğru yola gidenlerin doğruluklarını artırır ve onlara korunma gücü bahşeder.

Cehennemde Ateist Liderlerle Takipçilerinin Tartışmaları

Gördüğün üzere Kur'an'ı kabul eder, uyarsan Alla hidayet edeceğini söylüyor. Yok ben Kur'an'ı değil ateistlerin fikirlerini tercih ediyorum diyorsan, ateist grupları kendilerine önder kabul edip, onlara uyanların hallerini bildiren diğer ayetleri de yazayım.

Araf
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

37. Allah’a karşı yalan uydurup iftira eden veya O’nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Kitaptan kendilerine payları erişir. Nihayet, elçilerimiz onlara gelip de onların canlarını alırken, dediler ki: “Allah’tan başka çağırdığınız/dua ettiğiniz şeyler nerede?” Derler ki: “Bizden sapıp kayboldular.” Böylece kendilerinin inkârcı olduklarına, kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.

38. (Allah) buyurdu ki: “Sizden önce geçmiş, cin ve insan topluluklarıyla beraber ateşe girin!” Girdikçe içine, her bir toplum yoldaşına lânet etti. Sonunda hepsi birden orada toplandıklarında; sonrakiler, öncekiler için dediler ki: “Rabbimiz! İşte bunlar bizi saptırdı. Onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!” (Allah) buyurdu ki: “Hepsi için bir kat fazla vardır. Ancak siz bilmezsiniz!”

39. Öncekiler de sonrakiler için dediler ki: Sizin bize bir üstünlüğünüz yoktur, kazanıp biriktirmiş olduklarınıza karşılık, tadın azabı!”

Buna benzer bir durum Sad suresinde anlatılıyor. Sad suresinde daha önce inkarda direnenlerin başlarına neler geldiğini anlatıyor ve Hz Davud, Hz Süleyman, Hz Eyyub, Hz İbrahim, Hz İshak, Hz Yakub, Hz İsmail, Hz Elyesa ve Hz Zülkif’den bahsediyor. Bu peygamberlerden ve inkarcıların yaptıklarından bahsederken arada bunları ne için anlattığını bildiren ayete dikkat etmek gerekir. Kur'an pek çok ayette akla vurgu yapıp anlatılan olaylardan ders alınmasını istiyor, insanları sürekli düşünmeye sevk ediyor.

Sad
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

29. Sana indirdiğimiz bir kitaptır. Çok mübarek/bereketli/verimli!.. Ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar!

Peygamberlerden ve inkarcıların olaylarından bahsettikten sonra gelen ayetler Araf suresindekilere benziyor, insanlar kendilerini yoldan çıkaranlara daha fazla ceza isteyeceğini bildiriyor.

Sad
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

49. Bu bir hatırlatmadır/uyarıdır! Şüphesiz ki; aklını çalıştırıp korunup sakınanlar için, güzel bir gelecek/(dünyadan sonra) dönüş yeri vardır.

50. Kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri;

51. orada koltuklara yaslanmış olarak birçok meyve ve içecek isterler.

52. Yanıbaşlarında (yumuşak, tatlı, sevgi dolu) bakışlarını, sadece kendi eşlerine diken yaşıt/uyumlu eşler vardır.

53. İşte hesap günü için size söz verilen şeyler bunlardır.

54. Şüphesiz ki bu Bizim rızkımızdır, bitip tükenmesi de yoktur.

55. İşte böyle/bunlar gerçeklere inanan müminler içindir!..Azgınlar için de elbette kötü bir dönüş yeri vardır.

56. Cehennem!.. Onlar, işte oraya yaslanırlar. Ne kötü bir döşek!

57. İşte böyle/inkârcılar artık tatsınlar onu; kaynar su ve irin!

58. O türden başka, çeşit çeşit (azap) daha vardır.

59. (Azdıranlara): “İşte şunlar da; körü körüne size uyan bu topluluk da, sizinle beraber cehenneme girecek” (denir). (Uyulanlar, uyanlara): “Onlar rahat yüzü görmesin, onlar mutlaka cehenneme atılacaklardır” (diyerek; onları yanlarında görmek istemeyeceklerdir).

60. (Uyanlar, uyulanlara) derler ki: “Hayır, aksine sizler; asıl siz rahat yüzü görmeyin! Bu azabı bize siz sundunuz. Bu ne kötü bir duraktır!”

61. “Rabbimiz!” diye yalvaracaklar; “Bizim buraya girmemize kim sebep olduysa, onun ateşteki azabını kat kat arttır.”

62. Ve ekleyecekler: “Bize ne oldu böyle? Kendilerini (dünyada) kötü saydığımız o adamları görmüyoruz.

63. Onlar, alay konusu ettiklerimiz değil miydi? Yoksa şimdi, onları gözden mi kaçırdık?”

64. Şu cehennem ehlinin böyle birbiriyle çekişip tartışması, gerçeğin ta kendisidir.

Ahirete İnanmayanların Gönülleri Yalanlara Meyleder

Ateist bir grubun sayfasından aldım, bir zaman kendilerine küfür ediyormuş ama artık onları doğru bulmaya başlamış.

Bu insanın beğendiği sayfada ya Elmalı'lının ya da diyanetin mealinden bir ayet alırlar, Türkçe'sinden "işte burada mantık hatası var" derler sonra İlhan Arsel'den, Turan Dursun'dan vb yazılar paylaşırlar. Onlarda da "Muhammed şöyle Muhammed böyle, bu din uydurulmuş" gibi şeyler yazar. İşin en tuhaf yanı paylaştıkları bilgilerin yanlış olduğunu anlatan insanların var olması ama onlar sanki bu insanlar yokmuş gibi davranıyorlar. İslamın bugün göründüğünden, algılandığından çok farklı bir din olduğunu "doğru bilinen yanlışlar" bölümünde göstermeye çalıştım. Yanlışları göstererek "islam en kötü dindir, tamamen kaldırılmalı" gibi yorumları yapıyorlar. Doğruları anlatanlar ne olacak? Doğruları anlatanları dinleyerek islamı kabul etmediklerini söyleseler aslında hiç bir sorun olmayacak, "islamın doğrusunun ne olduğunu duyup kabul etmediler" derim ve konu kapanır. Şimdi hem islamın yanlışlarını kullanıyorlar hem de bu yanlışlarda kendilerince islamın, Kur'an'ın neden doğru bir din olmadığının yorumunu yapıyorlar. Üstteki resimdeki insanlar gibilerde zaten yanlış olan bilgileri islam zannedip ateist grupları haklı bulup onlara katılıyor. Bu neden oluyor biliyor musun? İnsanlar neden ateizme yöneliyor, neden onların yazdıklarını, ileri sürdüklerini beğeniyorlar? Birincisi hurafeleri, ayetlerdeki yanlış tercümeleri ve islam dışı ama islammış gibi görünen uygulamaları görüp dinden soğumalarından, ikincisi dinden soğuyan, yanlış bulan kişinin de ahiret inancını kaybetmesinden. Bu ayete dikkat et.

Enfal
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

113. Ahirete inanmayan kimselerin gönülleri ona (yalanlara/iftiralara) kanar/meyledip yönelir, ondan razı olup hoşlanırlar ve onlar, yüklendikleri kötülükleri yüklenmeye devam ederler!

114. De ki: “Allah’tan başka bir hakem mi arayayım? O size kitabı, detaylı/ayrıntılı olarak açıklayıp indirmiş iken!”

Allah İnkar Edenleri Dost Edinmeyin Diyor

Allah inkar edenleri dost edinmeyin diye uyarıyor tabi bu onlarla konuşmayın, onlara bakmayın vb anlamında değil. Yukarıdaki resimdeki gibi insanların Allah'ı, peygamberi bırakıp ateistlerin görüşlerini benimser hale gelmesinden bahsediyor.

Ali İmran
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

28. Müminler, müminleri bırakıp inkârcıları dost edinmesin. Kim böyle yaparsa Allah ile bir ilişiği kalmaz. Ancak onlardan (gelebilecek tehlikeden) korunmanız başkadır. Allah asıl sizi, kendisine karşı dikkatli olmanız konusunda uyarmaktadır. Çünkü dönüş Allah’ın huzurunadır.

29. De ki: “İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerdeki her şeyi, yerdeki her şeyi de bilir. Allah herşeye hakkıyla gücü yetendir.”

30. Herkesin yaptığı iyiliği ve yaptığı kötülüğü hazır bulacağı günde kişi, kötülükleri ile kendi arasında, uzak bir mesafe bulunmasını ister. Yine Allah, sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır. Allah kullarını çok esirgeyicidir.

31. De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”

32. De ki: “Allah’a ve Peygamber’e itaat edin.” Eğer yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez.

Nisa
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

69. Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla (dünyada iken doğrulayan/tasdik edenlerle), şehitlerle (dünyada iken şahitlik ederek ölenlerle) ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır.

70. Bu lütuf Allah’tandır. Hakkıyla bilen olarak Allah yeter.

Bir yanda peygamberlerle, doğruları tasdik edip onaylayanlarla, şehitlerle arkadaş olmak diğer yanda ateist-felsefe sahiplerinin düşüncelerini benimseyip dinden çıkmak var. Bu tercihi insan kendisi yapıyor.

Bir insanın ahiret inancı yoksa veya var da dinin uydurulmuş olduğunu iddia edenleri takip ederse yolunu şaşırır, din diye anlatılan yanlışlıkları ve ateiszm propogandalarını doğru zanneder ayetin dediği gibi onlara meyleder. Bu Allah’ın cebir, kuvvet kullanarak yaptığı bir şey değildir. Hak batıldan ayrılmıştır, isteyen istediği şey için çalışıp gayret göstersin denmiş.

İbrahim
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

4. Biz her Rasûlü/Elçiyi, mutlaka kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara iyice açıklasın. Bundan sonra Allah; Sapıklıkta direnen kimseyi sapıklığında bırakır, Hidayet için çalışan kimseyi de doğru yola iletir. O güçlüdür, doğru hüküm/karar verendir.

İnsanlar sadece ateist gruplara değil bir tarikata girip bir şeyh/efendiye uyarak da cehenneme gidebilir, kılık, kıyafet, sarık, sakal ve hatta Kur'an dersleri cehennemden kurtulma garantisi vermez hatta tam aksine "sorgulanmayan" bilgi anlatıldığı için insanlar şirke girdiklerinin farkına bile varmazlar. Ateist gruplara uyup bunları kendilerine yol gösterici kabul edenlerin müridlerini şirke düşüren şeyhten bir farkı yoktur. Böyle bir durumda müridleri şeyhleri için, ateist grupları takip edip dinden uzaklaşanla da bu grupların yöneticileri için “Bizim buraya girmemize kim sebep olduysa, onun ateşteki azabını kat kat arttır” diye dua edecekler ama bu boş bir duadır çünkü uyarıları dikkate almamışlardır. Ateist gurupların Kur'an'ın uydurulmuş olduğunu savunan örneklerini vermem bu sebeptendi. Ayetleri kendilerine göre yorumlayıp, uydurma olduğu belli olan hadisleri kullanıp “bu din uydurulmuş” diyenlerin hatalarını göstermek ve takipçilerinin karşılaştıkları sonda “bizi siz yoldan çıkardınız, size iki kat azap olsun” diyecekleri ve bu yoldan çıkaranlarında “sizi biz zorla inandırmadık, şu an bizden bir üstünlüğünüz yok, hepimiz aynı yerdeyiz” diyeceklerini göstermek için. Buna şu an inanamıyorsan bu hangi tarafa yöneldiğinle ilgili. Ne taraıfn adamısın?

Dünyada Müslümanlarla Alay Edenler Ahirette Onları Arayacak

Burada bir başka önemli ayet Sad suresinde geçen kendilerini (dünyada) kötü saydığımız o adamları görmüyoruz, Onlar, alay konusu ettiklerimiz değil miydi? Yoksa şimdi, onları gözden mi kaçırdık?” ayeti. İnsanları birbirine düşürmek maksadında değilim ama duyduğum bazı hitaplar var, pek çok insan duydum namaz kıldığı ya da sakalı var diye aşağılamak maksadıyla “imam” diye lakap takılmış, “bırak şu imamı ya ondan ne hayır gelir” tanıdık bir cümle mi? Başörtüsü, türban, çarşaf tartışması yapmak değil niyetim ama kapalı insanlara yapılan kötü yakıştırmalar örtünme ayetinin inkarı anlamına gelir mesela çarşaflı bir kadına “kömür çuvalı” giymiş dendiğini duydum, bunun gibi inancını yaşayan insanların yaşam tarzlarıyla ilgili yapılan “isimlendirmelere” pek çok örnek var. Başörtüsüne verilen bir diğer isim "sıkmabaş." "Efendim bizim anneannelerimiz başını böyle bağlamazdı bunlarınki simge", duyduğum bir diğer söz "türban takmak aptallıktır, at gözlüğü gibi sağı solu görmüyorlar", başörtüsünü biraz öne çekince yanlardan fazlalık oluyor o yüzden öyle diyorlar. Beni kötü niyetli, zalim ve bundan hoşlanan biri olarak düşünme ama bu inanç üzere ölenlere ateşteyken simgeyi gösterirler, "simge miymiş yoksa sen mi görmüyormuşsun" derler. Ateşe girmelerine sebep birincisi Allah'ın ayetini küçümsemeleri ikincisi bu insanları küçümsemeleri. Tabi bu insanlar iman nedir bilmedikleri için böyle konuşuyorlar. Kadınlar imanlarından dolayı Allah'ın emri olduğu içn örtünür. Eğer başka sebepten örtünen varsa o da hesabını Allah'a verir. O Allah'a hesap verecek diye alay edenler kurtulacak değildir. Allah'a inanan herkes birbirinin kardeşidir, bu kardeşliği kim bozuyorsa hesabını verir. Aslında bütün bunlar, alaylar yakıştırmalar ahiret inancı olmadığı için oluyor, inkar ettikleri için, "bu zamanda dini yaşam olur mu", "bu zamanda Kur'an'ın hükmü kaldı mı" diyenler aslında Allah'a kafa tutuyorlar. Bu sözlerin anlamı Allah'a karşı "sen bilmiyorsun biz biliyoruz, sen bu dini göndermişsin ama bunlar akıllı adam işi değil" demiş oluyorlar. İnsanı yaratan Allah, insan büyünce Allah'a kafa tutmaya, sanki Allah onun düşmanıymış gibi davranmaya başlıyor.

Nahl
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

4. İnsanı bir damla sudan (embriyodan) yarattı. Bir de bakarsın ki o, düşmanlık yapmaya kalkışıyor.

Cehennem Ayetlerle Alay Edenler Red Edenler İçindir

Gerçekleri görmeden, tövbe etmeden ölenler yarın ateşe girerler. Sebebi küçük gördükleri alay ettikleri için başka sebepten değil. İnsanlar inkar etmekte ısrar ettiği için yeniden dirileceğine inanamıyor ama Kur'an ateşi görünce inanacaklar diyor.

Enam
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

26. Onlar hem halkı Kur'ân'dan ve Peygamberden uzaklaştırırlar, hem de kendileri ondan geri dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler de farkına varmazlar.

27. Onlar ateşin karşısında durdurulup da "Ah n'olurdu, dünyaya bir geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini inkâr etmesek, mü'minlerden olsak!" dedikleri zaman bir görsen, neler olacak neler!

28. Hayır! Öteden beri gizledikleri utandırıcı çirkin halleri, münafıklıkları yüzlerine vuruldu da ondan böyle söylüyorlar. Yoksa geri gönderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan kötülükleri yapmaya döneceklerdi. Onlar, hiç şüphesiz yalancıdırlar.

29. Ve diyeceklerdi ki: "Hayat, sırf dünya hayatımızdan ibaret! Biz bir daha diriltilecek de değiliz!"

30. Hem onları Rab'lerinin huzuruna getirilip hesap meydanında durduruldukları zaman bir görsen! Hak Teâla: "Nasıl, diyecek, şu gördüğünüz diriliş gerçek değil miymiş?" Onlar da: "Evet, Rabbimiz hakkı için gerçekmiş!" diyecekler. Allah Teâla buyuracak: "Öyle ise, kâfirliğinizden ötürü şimdi tadın azabı!"

31. Allah'a kavuşmayı yalan sayanlar, gerçekten en büyük hüsrana uğramışlardır. Nihayet kıyamet saati kendilerini bastırıverince onlar, günah yüklerini sırtlarına yüklenerek: "Eyvah! Dünyada işlediğimiz kusurlarımızdan dolayı yazıklar olsun bize!" diyecekler. Dikkat edin: Ne fena yükler götürüyorlar!

32. Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir. Âhiret yurdu ise, fenalıklardan sakınanlar için daha hayırlıdır, halâ akıllanmayacak mısınız?

İnancını yaşayan insanlarla, sıkmabaş, türban, sarık sakal ile alay edenlerin davranışları altında kibir, kendini üstün görme daha doğrusu karşısındakini küçük görme vardır, kendini onlardan üstün görmese onların yaşam tarzlarını, inançlarını düzenlemeye kalkmaz, kendisini kimsenin ibadetine, yaşam tarzına amir görmez. Aslında insanların inanmasına engel sebeplerden biridir kibir. Allah için rükü, secde etmeyi engeller. Tabi ki kibirli insanların ahirete inanmaları da mümkün değildir. Kur'an yeniden diriliş sonrası onlar için kibirlerine karşılık ceza olduğunu bildiriyor. Bu ceza kendini üstün görmelerine karşılık verilecek diyor.

Duhan
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

47. “Onu yakalayın ve cehennemin ortasına sürükleyin.

48. Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün.”

49. ”Tat bakalım! Çünkü sen kendince üstündün, şerefliydin!”

50. “Şüphesiz kuşkulanıp durduğunuz şey işte budur!”

Bu karşılık inkarda ısrar ettikleri, kibirli davrandıkları için veriliyor, iman edebilmek için yüzlerce sebep ve delil varken inkarda ısrar ettikleri için. Cehennem neden var diye kızıyorlar hem de oraya gitmek için çabalıyorlar. Allah insanlar cehenneme girmesin diye her türlü şeyi yapmakta, "iman edin inkar etmeyin, yaşam biçiminizi Kur'an'a göre düzenleyin öyle gelin karşıma, o zaman sizin büyüklerden kaçınırsanız küçüklerinizi görmem doğrudan cennete gönderirim sizi" diyor.

Nisa
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

31. Eğer size yasaklanan günahların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin öbür küçük günahlarınızı örtüp affederiz ve sizi değerli bir mevkiye yerleştiririz.

Büyük günahlar, Allah'ın kesin olarak haram kılmakla beraber işleyenleri âhirette azap ile tehdit ettiği günahlardır. Bir hadis-i şerife göre bunlar: Şirk, sihir, adam öldürmek, yetim malı yemek, zina, meşrû savaşta ordudan kaçmak, namuslu mümin kadınlara zina isnad etmektir. Bazı rivayetlerde anne babaya isyan, faiz yemek de bunlardan sayılmıştır. Öyle anlaşılıyor ki en büyük günahlar, hepsinden kaçınmayı temin etmek için, müphem bırakılmıştır.

Burada ki mesele yine aynı şeyi tekrar ediyorum ama İbrahim 4 de geçen Allah’ın kimin neye gayret edip çalıştığına verdiği karşılıkla ilgilidir. Allah sapıklıkta direnen kimseyi gayreti üzere sapıklıkta bıraktığı için, hidayet için çalışan kimselerin Allah’ı gözüyle görmüş gibi ibadet etmelerini anlayamayıp onları cahil, beyni yıkanmış vb zannedip onları küçük görüp alay etmesidir. Bu insanlar kendi tercihleri gayretleri sonucu en kötü sona cehenneme girdiklerinde alay ettiklerini soracaklar "Yoksa şimdi, onları gözden mi kaçırdık diyecekler" ama alay edilenler eğer şirke girmedilerse Allah rızasını gözeterek yaşadılarsa cennete olacaklar ve onlar kendileriyle alay edenleri soracak "bizimle alay edenler ne oldu", bu ayetleri yazmıştım daha önce.

Müddessir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

40. Onlar cennet bahçelerinden (cehennemliklere) sorarlar,

41. suçlulara (mücrimlere):

42. "Sizi sekara sürükleyen neydi?"

43. Dediler ki: "Namaz kılanlardan/ibadet edenlerden olmadık.

44. Yoksula da yedirmezdik.

45. Dalanlarla birlikte (boş, faydasız, zararlı işlere) dalar idik.

46. Ve hesap/karşılık/din gününü yalanlar idik.

47. Sonunda, ölüm bize (bu halde iken) gelip çattı.”

48. Artık, iddia ettikleri şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.

49. Onlara ne oluyor ki, öğütten yüz çeviriyorlar?!..

"Kur'an'ı Muhammed Yazmış" Diyenlere

Sad süresinin alay edenleri söyledikten hemen devamında gelen ayetler “Kur'an'ı Muhammed yazmış” diyenler için;

Sad
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

65. De ki: “Ben sadece bir uyarıcıyım. Bir olan, mutlak otorite sahibi Allah dışında, hiçbir İlâh yoktur.

66. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir, üstün olan bağışlayandır.”

67. De ki: “O, büyük bir haberdir!

68. (Ama), siz ondan yüz çeviriyorsunuz.

69. (Ey Muhammed, de ki): Benim hiçbir bilgim yoktu, yüce topluluk tartışırlarken.

70. Bana, sadece apaçık bir uyarıcı olduğum vahyolunuyor.”

Peygamber sadece uyarmak için gönderilmiş bunu bir zamanlar ben de anlamıyordum, yüz çeviriyordum ama sonra varlığımı evrim teorisiyle tesadüflerle açıklayamadım ve Allah’a yöneldim, Allah’ı araştırdım. Araştırdıkça imanım oluştu daha önce gerçek olduğuna dair hiçbir fikrimin olmadığı ayetlerin gerçek olduğuna dair hiçbir şüphem kalmadı.

Bu resmi hatırlıyorsun değil mi?

Bu gün Arapça bilmeden ayetlerin Türkçe karşılıklarından Kur'an'da mantık hatası olduğunu savunanlara uymayıp da "bunun başka bir açıklaması olsa gerek" diyenler ve yönlerini Allah’a çevirenler, O’na teslim olanlar, yeniden dirileceğine inanıp da çevresindekiler tarafından “hayalperest” görülenler yarın hesap gününde bu resimleri paylaşan insanların en kötü sonla cezalandırıldığını görünce eğer üstteki resimdeki gibi iddialara kanmış olsa aynı akıbeti paylaşacağını görecek. Alttaki ayetlerde cennette iki kişi konuşuyor;

Saffat
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

50. Birbirleriyle sohbete girerler.

51. Derken biri der ki: "Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı."

52. Yanıma gelir, iğneli iğneli "Sen de mi," derdi, "bu masala inananlar arasında yer alıyorsun?"

53. "Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?"

54. "Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?" dedi.

55. Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında buldu.

56. "Vallahi," dedi "nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin!"

57. "Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!"

58. Sonra cennetteki arkadaşlarına dönerek: "O ilk ölümümüzden sonra artık bize burada ölüm olmayacak değil mi,"

59. "O azap bize hiç ulaşmayacak değil mi?"

60. "Ne güzel! Şükürler olsun! İşte kurtuluş, işte büyük başarı diye buna derler."

61. Çalışanlar, asıl, böyle bir başarı elde etmek için çalışsınlar!"

62. "Şimdi iyi düşünün!" buyurur Yüce Allah, "Sonuç olarak böylesi bir mutluluk mu iyidir, yoksa zakkum ağacı mı?"

63. "Biz onu zalimler için bir dert ve azap yaptık.

64. O öyle bir ağaçtır ki cehennemin ta dibinden çıkar.

65. Meyveleri: sanki şeytanların başları!"

Zakkum: Tadı çok acı, pek fena kokan bir bitki olup ondan çıkan sıvı, bedene bulaşması halinde deriyi tahriş eder. İnsanlar şeytanları görmediklerinden bu benzetmeyi anlayamayanlar bulunabilir. Fakat bu kabil teşbihler dile yerleşmiştir. Nasıl ki temiz ve nuranî bir insan meleğe, güzel bir kadın periye, çirkin bir kadın cadıya benzetilir.

65. İşte o zalimler bunları yer ve karınlarını tıka basa doldururlar.

67. Zakkum yemeğinin üstüne, barsakları parçalayan irin karışık kaynar su içerler.

Hamîm (kaynar su) cehennemin dışındadır; Zira "Onlar, cehennemle hamîm arasında gider gelirler." (55,44) âyetinden bu anlaşılmaktadır.

68. Sonra dönüşleri, şüphesiz ateşe olacaktır.

Yedikleri zakkum boğazlarına durunca ve acıtınca bu acıyı dindirmek için su veya meşrubat ararlar. Ama irinli kaynar sudan başka bir şey bulamazlar.

69. Onlar atalarını haktan sapmış durumda buldular.

70. Bunlar da onların izlerinde koşmaya can atıyorlar.

71. Daha önce yaşayan insanların ekserisi de yoldan sapmışlardı.

72. Biz de onları uyarıp gerçeği gösteren peygamberler göndermiştik.

73. İşte bak ve düşün: O uyarılanların âkıbeti nice oldu?

74. Ancak, içlerinden Allah'ın imana ve ihlasa muvaffak kıldığı kullar, elçileri dinleyip o kötü âkıbetten kurtuldular.

Hangisi Daha İyi Cennet Mi Cehennem Mi?

Allah soruyor hangisi daha iyi, ölümsüz cennet hayatı mı yoksa yiyecek olarak zakkum mu? Tercih yine senin. Benim gördüğüm, insanlar “neden cehennem var” diye kızıyorlar, diyorum ki “sen buna kızınca cehennem sönüyor mu?” Bu cehennem var işte, Allah düzeni böyle kurmuş, bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Ayrıca Allah kimseyi zorla cehenneme atmıyor ki hatta daha çok affetmek için çağrı yapıyor, cehenneme gitmek için insanlar ısrar ediyor.

Nisa
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

26. Allah size (hükümlerini) açıklamak, size sizden öncekilerin yollarını göstermek ve tövbelerinizi kabul etmek istiyor. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir.

27. Allah sizin tövbenizi kabul etmek istiyor. Şehvetlerine uyanlar ise, sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi istiyorlar.

28. Allah sizden (yüklerinizi) hafifletmek istiyor. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır.

Yapılacak Şey Yanıldığını Dile Getirmek

Yapacağın şey çevrene bakıp Allah’ın ayetleri görmek ve Allah’a yönelmek. Bir diğeri peygamberin getirdiği kitabın insan yazması olmadığının delillerini görüp bu daveti kabul etmek, “yanılmışım” deyip hata yaptığını itiraf etmek. Bu daha kolay değil mi? Bunun karşılığı ölümsüz güzel bir hayat. Hayatın boyunca Allah’a, cehennem neden var diye kızsan ne olacak? Kızdığın cehenneme girince öfkenin alttaki ayetlerde bildirilen durum için bir faydası olacağını mı sanıyorsun?

Duhan
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

43. Şüphesiz o zakkum ağacı;

44. günahkârların yemeğidir.

45. Maden eriyiği gibi karınların içinde kaynar durur;

46. kızgın/kaynar suyun kaynaması gibi!

47. “Onu yakalayın ve cehennemin ortasına sürükleyin.

48. Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün.”

49. ”Tat bakalım! Çünkü sen kendince üstündün, şerefliydin!”

50. “Şüphesiz kuşkulanıp durduğunuz şey işte budur!”

Sad
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

56. Cehennem!.. Onlar, işte oraya yaslanırlar. Ne kötü bir döşek!

57. İşte böyle/inkârcılar artık tatsınlar onu; kaynar su ve irin!

58. O türden başka, çeşit çeşit (azap) daha vardır.

Zümer
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

16. Onların üstlerinden kendileri için ateşten gölgeler ve altlarından da öyle gölgeler vardır! İşte Allah kullarını bununla sakındırıyor. “Ey kullarım! Öyleyse, Benden korkup sakının!”

Bütün Bunların Gerçek Olduğunu Görmek İçin Allah’a Yönelmek Gerekiyor

Zümer
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

22. Allah'ın göğsünü İslâm’a açtığı kimse (Peygamber), Rabbinden bir ışık/yol gösterici (Kur’an) üzere olmaz mı? Allah’ın zikrine (Kur’an’a) karşı önyargılı olanlara, yazıklar olsun! Apaçık bir sapıklık içinde olanlar, işte onlardır!

23. Allah kitabını/Kur’an’ını en güzel kelamla/sözün en güzeliyle, ikişerli (olumlusu olumsuzuyla) örnekler vererek indirdi. Rablerinden korkan kişiler (onu ve anlamını okuyorlarken onun etkisinde kalırlar), ondan derileri ürperir! Sonra derileri ve kalpleri Allah’ın zikri (Kur’an) ile huzur bulur. İşte bu, Allah’ın yol göstermesidir! Onunla, dileyen (doğru yola gelmek isteyen) kimseyi doğru yola iletir. Allah; sapıklığı seçip (o yönde) birşeyler yapanı da, sapkınlığında bırakır. Artık onun doğru yolu gösteren bir kılavuzu yoktur.

Bütün mesele insanlar bu anlatılanlardan yüz çeviriyor, sırtını dönüyor dolayısıyla önceden haber verilen bu sonların gerçek olduğunu anlayamıyor. Bu dünya bir imtihan yeri, dünyadaki imtihanlardan bir farkı var cevaplar önceden verilmiş, istenen şey bu cevaplara inanmak.