Allah'ı Zikretmek İçin Birine İhtiyaç Var Mıdır?
Bu sayfayı tarikat ve cemaatlerden birileri bulursa kimseye hakaret etmediğimi, yanlışları göstermek için bu sayfayı hazırladığımı unutmasın. Ahmet hoca diyor ki “mürid doğrudan Allah’ı zikredemez mürşidinin gölgesini düşünmek bile Allah'ı zikirden üstündür.”
Allah'ı zikretmek yerine mürşidinin gölgesini düşünmek daha iyidir diyen birine uymak Araf üçüncü ayete aykırıdır. Ayet şöyle;
Araf
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
3 - Rabbinizden size indirilene uyun; Allah’a daha yakındır diyerek evliyaya[1*] uymayın. Bilgilerinizi ne kadar az kullanıyorsunuz!
[1*] Evliya, veli’nin çoğuludur. Veli, aralarında kendileri dışında bir şey olmayan iki veya daha çok şeye denir. (Müfredat) Allah ile arasına, başka birini koymayan herkes Allah’ın velisidir. Araya başkasını koyanın Allah ile ilişiği kesilir. Allah Teâlâ şöyle demiştir: “Bilin ki Allah’ın velilerinin üstünde ne korku olur ne de üzülürler. Onlar inanmış olan ve takva sahibi olan (kendini yanlışlardan koruyan) kimselerdir.” (Yunus 10/62-63) Takva sahibi olanlar da “İşte Kitap budur, içinde şüpheye yer yoktur. Takvâ sahipleri için rehberdir. Onlar, Allah’a içten inanan, namazı düzgün ve sürekli kılan ve verdiğimiz rızıkları yerli yerince harcayanlardır. Sana indirilene de senden önce indirilenlere de inanıp güvenenler onlardır. Onların ahirete olan inançları kesindir.”
Allah'a daha yakındır diyerek evliya denen insanlara uymak şirk oluyor. Üstteki videoda geçen “mürid doğrudan Allah’ı anamaz mürşidinin gölgesini düşünmek bile Allah'ı zikirden üstündür” düşüncesi Ahmet hocanın düşüncesi değil. Dikkat ettiysen “İmam Rabbani Mektubat'ta böyle yazdı” diyor. Kur'an'ı, Allah’ın ayetlerini bırakıp “Allah’a tek başına ulaşamazsın” diyenlere uyanlar işte böyle Kur'an'dan koparılıp bir evliyanın kitabına bağlanıyor. Ahmet hoca radyosunda imam Rabbani'nin kitabı olan Mektubat’tan, ve Kadı İyaz’ın Şifa-i Şerif kitabından dersler yapıyor. Bu insanların Kur'an'ın yanında uydukları evliya kitapları ve Allah’ın yanında evliya saydıkları insanları var. Aşırı kutsallık yüklenmiş insanlar ve kitaplar Allah ile kul arasına alınmış.
"Mürid Allah’ı zikretmeye elverişli değildir, mürşid lazımdır" diyene Kur'an'dan ayetler yazacağım bak bakalım “Allah’ı zikretmeye mürid elverişli değildir” lafına kaç tane tam tersi ayet çıkartacağım.
Bakara
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
151. Size kendi içinizden bir Rasûl gönderdi; size ayetlerini okuyor, sizi (başınıza gelebilecek) her türlü kötülüğe karşı uyarıyor, ve sizi; Kitap ve Hikmet ile (problem çözme bilimi ve bilimsel gerçeklerle), bilmediklerinizi öğreterek geliştiriyor.
152. Öyleyse yalnız Beni zikredin (ne emrettiğimi hatırlayın) ki, Ben de sizi (af ve bağışlama ile) zikredeyim/hatırlayayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.
153. Ey iman edenler! Sabrederek ve salâtı ikâme ederek/namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle/direnenlerle beraberdir.
Ali İmran
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
191. Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı hatırlarlar (düşünürler). Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde de düşünürler: “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, Seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.
Araf
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
55. Yalvara yakara ve gizlice Rabbinize dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez.
56. Düzene konulmasından sonra, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın. Korkarak ve umarak O’na dua edin. Şüphesiz ki, Allah’ın rahmeti iyilik yapanlara yakındır.
180. En güzel isimler Allah’ındır. Öyleyse, O’na bunlarla dua edin/O’nu bunlarla anın! O’nun isimleri konusunda eğriliğe sapanları terkedin! Onlar yaptıkları şeylerin cezasını çekeceklerdir..
205. Yalvararak ve için için korkarak; sabah akşam yüksek olmayan sesle Rabbini an/zikret! Sakın gafillerden olma!
206. Şüphesiz ki Rabbinin katındakiler, O’na kulluk etmekten büyüklük taslayıp yüz çevirmezler, O’nu yüceltirler. Ve yalnız O’na secde/itaat ederler.
İsra
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
106. Bir Kur’an ki, insanlara onu ara ara (gerektiğinde/ihtiyaca binaen) okuman için, bölümlere ayırarak küme küme yaptık ve onu azar azar indirdik!
107. De ki: “Ona inanın veya inanmayın! Gerçek şu ki; daha önceleri de gerçek ilim adamları tarafından, ayetler okunduğu zaman, çenelerinin üstüne kapanarak secde ederlerdi!..”
108. Derler ki: “Rabbimizin şanı yücedir/Rabbimiz herşeyden münezzehtir! Rabbimizin sözü mutlaka yerine getirilmiştir.”
109. (Onlar) çeneleri üstüne kapanarak ağlıyorlar. Ve (Kur’an), onların içten gelen derin saygılarını artırıyor.
110. De ki: “İster ‘Allah’ diye çağırın veya ister ‘Rahman’ diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız (çağırın), sonunda en güzel isimler O’nundur.” Namazında sesini çok yükseltme ve pek de kısma, bu ikisi arasında bir yol tut!..
Alttaki ayete ayrı bir dikkat çekerim Allah kime değer veriyormuş.
Furkan
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
77. (İnananlara) de ki: “Duanız (kendinizi aciz görerek O’ndan istemeniz) olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?” (Ve de inkârcılara de ki:) “Gerçek şu ki, siz (Allah’ın mesajını/ayetlerini) yalanladınız: Artık bu (azap), kaçınılmaz olacaktır/yakanızı bırakmayacaktır!”
Secde
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
15. Bizim ayetlerimize ancak, o kimseler inanırlar ki; onlara hatırlatıldığı zaman secdeye kapanırlar. Rablerini övgü ile tesbih ederler ve büyüklük taslamazlar!
16. Yanları yataklarından uzaklaşır. Rablerine korkarak ve umarak yalvarırlar. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan bağışlarlar.
"Yanları yataklarından uzaklaşır" ifadesi gece uykudan uyanıp Kur'an'la/duayla/namazla meşgul olmak için yataktan kalkarlar demek.
Mümin
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
60. Rabbiniz (Sahibiniz) der ki "Bana dua edin, size olumlu karşılık vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremiyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir."
Şura
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
25. Kullarından tövbeyi kabul eden, kötülükleri affeden ve yaptıklarınızı bilen O’dur. 26. İnanıp da faydalı işi en iyi şekilde yapan kimselere cevap verir; onlara lütfundan arttırıp vererek!. İnkârcılara gelince, onlara çetin bir azap vardır.
Allah’a dua etmede, Allah’ı anmada birine ihtiyaç var mıymış? Gördün mü bir ayette birilerini bulun onlara kendinizi teslim edin sonra beni zikredin diye bir ifade? O zaman şu an Allah’ın gerçekten insanlara şah damarından daha yakın olduğunu idrâk etmen gerekiyor. Allah kulu ile arasında kimse olsun istememiş. Buna müslümanlık deniyor yani Allah’a teslim olma. Allah’a teslim olunduğu için zaten Fatiha’da "yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım isteriz" ayeti var. Bir kez daha öğretmen ile şeyhlik sisteminin ayrı şeyler olduğunu söylemeliyim. Herkesin öğretmene ihtiyacı vardır ama kimsenin kendisini şeyhe/efendiye teslim etmesine, her dediğini doğru kabul etmesine ihtiyacı yoktur.
Dua Ayetleri
Bu linklerden Allah’a dua etmek gerektiğini anlatan ayetleri ve içinde dua örneği olan ayetleri görebilirsin.
Bu ayetlerle birlikte Kur'an'da birçok ayette dua örnekleri var. Allah insana dua ederek kendisine yaklaşmasını istiyor, onlarca ayette bunu söylemiş, bununla kalmamış dualara örnekler vermiş, yol göstermiş. İnsan Allah’ı zikretmeye elverişli olmasa bu ayetler olur muydu, mürşit veya en azından gölgesi lazım mıymış? Küfür içinde bu adamlar.
Gördüğün üzere mürşitlere tabi olanlar Kur'an'ın dışında bir de başka kitaplara uymaya mecbur bırakılıyor. Bu “bir mürşide bağlanman gerek” sözünün mecburi sonucudur. Birine bağlanıyorsan o sana bazı kitaplar verir. Bunlar genelde evliya diye anılan insanlar oluyor. Evliya velinin çoğulu, veli dost demek. Yani bu kitapları okuyanlar Allah’ın dostları oluyor. Bir insan Allah’ın dostunu neye göre belirler? Daha Allah’ı bilmiyoruz, benzeteceğimiz hiçbir sey yok, Allah’ın dostlarını neye göre tayin etmişler? Burası bilinebilecek bir şey değildir ama Allah’ın dostlarının olduğu iddia edilen kitapları okuyanlar herhalde kendilerinin de Allah’ın dostu olduğunu düşünüyorlar. Birine bağlandığın anda bir beşerin kitabını takip etmeleri isteniyor. Zaten şirk de burada başlıyor. Bağlandığın kişi ne anlatıyor verdiği kitapta ne yazıyor? Bu mürşitler görünürde Allah’ın dinini anlatıyor ve öğretiyor değil mi? Asıl soru neye, kime göre anlattıklarıdır.