Allah'ı Ne Kadar Tanıyoruz?
Allah Bakara 186. ayette kullarım beni sana sorarlarsa, ben onlara yakınım diyor. "Yakınım" diye tercüme edilen kelime el Karîb ismi, anlamı; çok yakın, yakınlıkta sınır tanımayan demek. Çok yakından kasıt ne olabilir diye Kur'an'a baktığımızda Kaf suresi 16. ayeti görüyoruz, biz ona şah damarından daha yakınız. Demek ki Allah Karîb ismiyle bize şah damarımızdan yakınmış. Bu aynı zamanda Allah'ın El Velî ismine de denk geliyor. El velyu kökü ara vermeksizin birincinin hemen ardından ikincinin gelmesi anlamına geliyor. Kur'an'daki örneği Hz Yusuf'tur. Duasında bu ismi kullanıyor; “Rabbim (Sahibim)! Bana yönetimden bir pay verdin, olayları yorumlamayı(tevil) öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Bu dünyada da öbür dünyada da benim en yakınım(velim) sensin. Canımı teslim olmuş (Müslüman) olarak al. Beni iyilerin arasına kat.” (Yusuf 101) Peki senin velîn kim?
Kaf 16. ayette Allah ayrıca, andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz diyor. Bu, El Habîr isminin tecellisidir. Habîr, bir nesnenin veya kimsenin mahiyetine ve iç yüzüne vâkıf olan demek. Başta yazdığım Bakara 186. ayette Allah bize Karîb ismiyle yakın olduğunu söyledikten sonra bana dua edenin duasına karşılık veririm diyor. Bu, el Mucîb isminin tecellisidir. Mucîb, dualara icabet eden demek. Dualarında doğrudan Allah'tan yardım istemelisin çünkü Allah el Musteân'dır; kulları tarafından kendisinden yardım istenen yegane yardım mercii. Allah insanlara bu kadar yakın olduğu için ister bir şey söyle ister söyleme, içinden geçir Allah bunu bilir, Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; O, içinizde olanları bilir (Mülk 13) Allah'ın kullarına ne kadar yakın olduğunun bir diğer göstergesi er Rakîb ismidir. Rakîb her an ve her durumda koruma amacıyla gözetleyen, takip eden demektir. Bu ismin tecellisini Hac 38. ayette görüyoruz; Muhakkak ki Allah, inanıp güvenenleri düşmanlarından korur. Allah, hainlikte direnip âyetleri görmezlikten gelen hiç kimseyi sevmez. Sana bu kadar yakın olan Allah'ı sen ne kadar tanıyorsun?
Allah'ı tanımaya çalışmak her Müslümanın boynunun borcudur. Tanımadığın Allah'a nasıl bir ibadet edeceksin? Kime dua ettiğini ya da nasıl dua etmen gerektiğini bilmiyorsan duana nasıl karşılık bekleyeceksin? Araf 180. ayette nasıl dua etmemiz gerektiği yazıyor; En güzel isimler /özellikler Allah’a aittir. Ona, onlarla dua edin. Demek ki dualarımızda Esmaül Hüsna dediğimiz, Allah'ın Kur'an'da kendisini tanıttığı isimleri kullanmamız gerekiyormuş. Allah'ı Kur'an'dan başka tanıyabileceğin bir kaynak yoktur. Yarın ahirette hepimiz teker teker Allah'ın huzuruna çıkacağız. Enam 94. ayetin ilk cümlesi şöyle; İlk yarattığımızdaki gibi karşımıza teker teker geldiniz. Huzuruna çıkacağımız Allah'ı tanımamız gerekiyor. Bunun da tek yolu Esmaül Hüsna'yı bağlantılı ayetlerle okumak, öğrenmektir.
Esmaül Hüsna - Allah'ın Güzel İsimleri
İsimlerin açıklamalarını görmek için ismin yazılı olduğu kutuya tıklayın.
- 1 - Er Rab - Sahip. Terbiye eden. Islah eden. Yetiştiren, hidayete ulaştıran.
- 2 - Er Rahmân - Özünde sonsuz merhamet sahibi. İyiliği sonsuz olan.
- 3 - Er Rahîm - Merhamet eden. İşinde çok merhametli olan.
- 4 - El Mâlik - Varlığım mutlak sahibi.
- 5 - El Ekrem - En cömert. En büyük kerem sahibi.
- 6 - El İlâh - Ulûhiyetin kaynağı. Eşsiz ve benzersiz mabud.
- 7 - El Vekîl - Sonsuz güven veren. Tek koruyucu otorite.
- 8 - El Gafûr - Eşsiz bağışlayıcı. Günahları sınırsız bağışlayan.
- 9 - El A'lâ - En yüce. Mutlak üstün ve yüce olan.
- 10 - El Habîr - Her şeyin iç yüzünü en iyi haber alan. Her şey hakkında en iyi haber veren.
- 11 - El Melik - Eşsiz yönetici. Mülkünde mutlak otorite sahibi.
- 12 - El Ehad - Mutlak bir. Sonsuz tek.
- 13 - Es Samed - Her şeyin kendisine muhtaç olup, kendisinin hiçbir şeye ihtiyacı olmayan.
- 14 - El Azîz - Sonsuz Şeref kaynağı. Gücü mükemmel. Şerefi yüksek olan.
- 15 - El Hamîd - Tüm övgülerin tek mercii. Övülmekte eşsiz ve benzersiz olan.
- 16 - El Vedûd - Çok seven. Çok sevilen. Eşsiz ve benzersiz sevgi kaynağı.
- 17 - El Fa'al - Daima aktif olan. Fiilinde daim ve mükemmel olan.
- 18 - El Muhît - İlimi, kudreti ve sıfatlarının tüm tecellileriyle her şeyi kuşatan.
- 19 - El Basîr - Her şeyi her durumda mükemmel gören.
- 20 - El Âlim - Her şeyi mükemmel bilen.
- 21 - El Hakîm - Hep hikmetle hükmeden. Her hükmünde tam isabet kaydeden.
- 22 - El Kâdir - Mutlak kudret sahibi. Sonsuz gücünü mutlak iradesiyle kullanan.
- 23 - Er Rakîb - Korumak için gözetleyen. Yarattıklarından bir an bile gafil olmayan.
- 24 - El Hallâk - Her daim yaratan. Yaratmada atıl olmayıp hep aktif olan.
- 25 - Eş Şehîd - Her şey şahit olan. Eşsiz ve benzersiz tanıklık yapan.
- 26 - El Hâdî - Mutlak rehber. Doğru yola yönelten eşsiz benzersiz yol gösterici.
- 27 - En Nasîr - Yardım edip destekleyen.
- 28 - El Kadîr - Her şeye gücü yeten. Her şeye bir kader ölçü tayin eden.
- 29 - El Hay - Mutlak diri. Ebedi hayat sahibi.
- 30 - Zül celali vel ikram - Celal ve ikram, azamet ve cömertlik sahibi.
- 31 - El Fâtır - Kainatı var eden. Yokluk çekirdeğini yarıp varlığı çıkaran.
- 32 - El Hâlık - Mutlak yaratıcı. Takdirine uygun yaratan.
- 33 - El Ganî - Mutlak zengin. Başkasına muhtaç olmayan. Kendine ve herkese yeten.
- 34 - Eş Şekûr - Yapılan amele çok ödül veren. Şükre sınırsız karşılık veren.
- 35 - El Halîm - Eşsiz hoşgörü sahibi. Cezalandırmada acele etmeyen. Daima fırsat tanıyan.
- 36 - El Hafî - Mükemmel ilgilenen. Sonuna kadar izleyen.
- 37 - El Hayr - Hayrın kaynağı. Zatı mutlak hayır olan. Hayrı eşsiz benzersiz olan.
- 38 - El Gaffâr - Sınırsız bağışlayıcı. Bağışlamaktan bıkmayan. Tekrarlanan günahları bağışlayan.
- 39 - El Kayyûm - Eşsiz yönetici. Varlığı sevk ve idare eden.
- 40 - El Hak - Mutlak gerçek. Hakikatin eşsiz benzersiz kaynağı.
- 41 - El Azîm - Ulu. Ululuk da eşsiz benzersiz. Azamet sahibi.
- 42 - El Kerîm - Keremi çok olan. İkramında sınır tanımayan.
- 43 - Es Semî - Her şeyi işiten. Eşsiz benzersiz duyan.
- 44 - El Muktedir - Mutlak iktidar sahibi. Her iktidara baş eğdiren.
- 45 - El Melîk - Mükemmel idareci. İdaresinde eşsiz benzersiz olan.
- 46 - El Vâhid - Bir. Tek. Eşsiz benzersiz. Mutlak ve sonsuz bir.
- 47 - El Vehhâb - Karşılıksız veren. Bağışta eşsiz benzersiz olan.
- 48 - El Kahhâr - Daima yenen. Kendisine dikleneni ezen mutlak ezici güç sahibi.
- 49 - El Velî - Eşsiz dost. Dostuna ikramı seven. Dost olan ve dost olunan.
- 50 - El Muntekîm - Kişiye yaptığının acısını tattıran.
- 51 - El Kebîr - Zâtının ve sıfatlarının mahiyeti bilinemeyecek kadar ulu.
- 52 - El Muteâl - Yüceliğinin sınırı bulunmayan. İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce olan.
- 53 - El Kâim - Eşsiz aktif özne. Yönetmede sebat eden. İşine kesintisiz riayet eden
- 54 - El Ber - Eşsiz iyi. Sonsuz iyilik sahibi.
- 55 - El Latîf - Nezaketle lütfeden. Lütfunda latif olan. Lütfunu zerafetle yapan.
- 56 - El Mursil - Gönderen. Eşsiz benzersiz sevk edici.
- 57 - El Vâris - Mutlak varis. Varlığın mirası zatına kalan.
- 58 - El Mevlâ - Kendisine dayanılan mutlak dost. Yoldaş ve sırdaş.
- 59 - El Hafîz - Her şeyi koruyup gözeten. Korumada eşsiz benzersiz olan.
- 60 - El Karîb - Çok yakın. Yakınlıkta sınır tanımayan.
- 61 - El Mucîb - Dualara icabet eden. Çağrılara benzersiz cevap veren.
- 62 - El Kavî - Çok kuvvetli. Mutlak güç sahibi.
- 63 - El Mecîd - Şan şeref sahibi. Şanı pek yüce olan.
- 64 - El Musteân - Yardım dilenilen yegane yardım mercii.
- 65 - El Gâlib - Daima yenen. Asla yenilmez olan mutlak galip.
- 66 - El Fâlık - Yarıp çıkaran. Varlık tohumundan varlık ağacını çıkaran.
- 67 - El Bedî - Yoktan var eden. Eşsiz ve benzersiz yaratan.
- 68 - Es Sâdık - Eşsiz ve benzersiz dürüst. Sözü işi vadi hep doğru olan.
- 69 - Er Raûf - Çok şefkatli. Şefkati eşsiz ve benzersiz olan.
- 70 - El Kefîl - Kuluna kefil olan. Kulları tarafından kefil kılınan.
- 71 - El Alî - Ulular ulusu. Eşsiz benzersiz ulu.
- 72 - El Fettâh - Tüm kapalı kapıları her türlü açan.
- 73 - El Kâfi - Kuluna yeten zat. Her şeye kâfî olan.
- 74 - Er Refî - Eşsiz benzersiz yüksek. Mertebesi çok üstün olan.
- 75 - El Muhyî - Ölüleri dirilten.
- 76 - El Munzir - Eşsiz uyarıcı.
- 77 - Er Rezzâk - Yarattığı rızkı yarattıklarını her daim dağıtan.
- 78 - El Metîn - Pek sağlam. Çok metanetli. Eşsiz benzersiz çetin.
- 79 - El Afuv - Affı sınırsız olan. Eşsiz benzersiz affedici.
- 80 - Et Tevvâb - Tövbe edene yönelen. Tövbeleri her daim kabul eden.
- 81 - El Vâsi - Her şeyi kuşatan, asla kuşatılamayan.
- 82 - Eş Şâkir - Şükre mukabele eden. Fiili şükre fiili karşılık veren.
- 83 - El Evvel - Varlığının başlangıcı olmayan. Sonsuz ve öncesiz ilk.
- 84 - El Âhir - En son zatı kalan. Varlığının sonu olmayan
- 85 - Ez Zâhir - Varlığı apaçık olan. Kendisini varlıkla ifşa eden.
- 86 - El Bâtın - Zatı görünmeyen. Sırrına erilmeyen.
- 87 - El Mubîn - Özünde anlaşılır olan. Hakkı açık seçik ortaya koyan.
- 88 - En Nûr - Sonsuz nur. Eşsiz benzersiz aydınlatan.
- 89 - El Câmi - Eşsiz toplayıcı. Hesap günü insanları toplayan.
- 90 - El Kudddûs - Mutlak kutsal. Zatı kutsal olan tek varlık.
- 91 - Es Selâm - Mutluluk membaı. Kurtuluşun eşsiz benzersiz kaynağı.
- 92 - El Mü'min - İmanın kaynağı. Mutlak güven veren.
- 93 - El Müheymin - Koruyucu otorite. Hakimiyeti eşsiz benzersiz olan.
- 94 - El Cebbâr - İşleri yoluna koyan. İnsanı iradesini kullanmaya mecbur eden.
- 95 - El Mütekebbir - Büyüklük gösteren. Büyüklüğünü sergileyen.
- 96 - El Bâri - Örneksiz ve kusursuz yaratan. İlk örnekleri yaratan.
- 97 - El Musavvir - Eşsiz tasarımcı. Varlığın tasarımı zatına ait olan.
- 98 - El Hasîb - Varlığı bir hesap ile yaratan. Kullarının hesabını gören.
- 99 - El Mukît - Eşsiz besleyici. Her yarattığının gıdasını da yaratan.
Allah'ı tanımadan Allah'a ibadet edemezsiniz - Timurtaş Uçar (4 Dakika)