Sadaka Ne Demek?


Sadakanın anlamını sorsam aklına gelen ilk şey ne olur? Aklına dilenci mi geliyor? İlk anda insanların aklına dilenciye verilen para geliyor. Googla’a “sadaka nedir” yazınca gelen ilk sitede şöyle bir açıklama var.

Allah rızası için fakirlere verilen mal, para, ilim gibi insanın muhtaç olduğu herhangi bir şey`e sadaka denir. Sadaka farz, nafile bütün yardımlara şamil olduğu için, zekata da sadaka denilmektedir. Fakat sadaka deyince, ilk akla gelen nafile sadakalardır. Sadaka vermekte, dünyevi ve uhrevi pek çok faydalar vardır.

Halbuki sadaka “doğruyu söyledi, onayladı, tasdik etti” anlamlarına gelir. "Malından parasından ihtiyaç sahipleri için harcayarak imanını onayladı, imanının doğru olduğunu gösterdi anlamındadır. Yani imanını malından, parandan vererek samimi olduğunu ispatlıyorsun. İman Allah’a teslim olmaktır, Allah mallarınızdan yoksula yetime harcayın diyor, Allah’a teslim olduğunu ispatlamak, doğruluğunu göstermek için harcamak demek. Sadakanın anlamını böyle bilmeyince o zaman ayetlerde geçen “sadaka verenler” ifadesi maalesef tam anlaşılamıyor.

Ahzab
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

35. Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mümin erkeklerle mümin kadınlar; (Allah’a) itaatkar erkeklerle, (Allah’a) itaatkar kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar; sabreden erkeklerle sabreden kadınlar; Allah’a derinden saygı duyan erkeklerle Allah’a derinden saygı duyan kadınlar; sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar; oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar; iffetlerini koruyan erkeklerle iffetlerini koruyan kadınlar; Allah’ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya; işte onlar için Allah, bağışlama ve büyük bir ödül hazırlamıştır.

Bu ayette geçen sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ifadesiyle akla dilenciler gelmemeli, bu ifade imanlarını doğrulamak, tasdik etmek için mallarından, paralarından harcayan insanlar demek.

İnfak Etmeyen Müslümanların Yaşayacağı Pişmanlık

Münafikun
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

9. Müminler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi, Allah'ın zikrinden (kitabını anlamaktan) alıkoymasın. Bunu yapanlar umduğunu bulamazlar.

10. Size rızık olarak verdiğimiz şeylerden hayra harcayın; yoksa ölüm gelip çatar da şöyle dersiniz: "Rabbim (Sahibim)! Ne olur; beni kısa bir süre daha yaşat da sadaka verip iyilerden olayım."

11. Bir kimsenin ömrü bitince Allah ona asla ek süre vermez. Allah, yaptığınız her şeyin iç yüzünü bilir.

Bu pişmanlığı müslümanların yaşayacağı ayetin girişinde ki "Müminler" hitabından ve daha sonrasında "Rabbim (Sahibim)! Ne olur; beni kısa bir süre daha yaşat da sadaka verip iyilerden olayım" demesinden belli.

Sevap kazanabilmek için canınızın yanması gerekir - İnfak

Kafirlerin Yaşayacağı Pişmanlık

Bu alttaki ayetlerde de ölen kişi kafirse onun da geri dönmek isteyeceği bildiriliyor, o da “belki iyi işler yaparım” diyecek.

Müminun
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

99. Nihayet, onlardan birisine ölüm geldiği zaman: “Rabbim! Beni geriye döndür” der.

100. “Umulur ki; orada, terkettiğim (dünyada) faydalı işleri yapayım!” Hayır hayır! O sadece, onun söylediği boş bir laftır. Onların önünde diriltilecekleri güne kadar engel vardır (geri dönüş yasaktır).

Bunun kafirler için olduğu nereden belli, ayetin devamına bakmak gerek, Allah onların “yalanlayanlar” olduğunu söylüyor.

Müminun
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

101. Sur'a üflendiği zaman, artık o gün aralarında soy-sop yakınlığı yoktur ve birbirlerine de soramazlar.

102. Kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulmuş olanlardır.

103. Kimlerin tartıları hafif gelirse, işte onlar kendi kendilerini zarara uğratanlardır; cehennemin içinde temelli kalanlardır.

104. Ateş yüzlerini yalayıp geçer; onlar orada dişleri açıkta (yanmış yüzle) sırıtanlardır!

105. (Ve Allah onlara): “Ayetlerim size okunuyordu da, siz onları yalanlıyordunuz, değil mi?” (diyecek).

106. Dediler ki: “Rabbimiz! Azgınlığımız/aşırı isteklerimiz bize galip geldi ve biz sapkınlıkta olan bir topluluk olduk.

107. Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (yaptığımız kötülüklere) dönersek, artık gerçekten biz zalimlermişiz.”

108. Allah buyurur: “Orada sinin! Bana karşı bir şey söylemeyin!

109. Gerçek kullarımdan: ‘Rabbimiz! İnandık, artık bizi bağışla ve bize merhamet et, Sen merhamet edenlerin en iyisisin’ diyen bir topluluk vardı.

110. Ama siz, onları (müminleri) alaya almıştınız, öyle ki, bu yaptığınız sonunda size Beni anmayı unutturdu! Siz onlara (müminlere) gülüyordunuz!

111. İşte Ben, elbette bugün, onları, sabretmelerine karşılık mükâfatlandırdım. Şüphesiz onlar, muratlarına erenlerdir/kazananlardır!”

112. (Allah) “Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?” dedi.

113. Dediler ki: “Bir gün, yahut bir günün bir kısmı kadar kaldık. Sayanlara sor!”

114. (Allah): “Siz, pek az bir zaman kaldınız; şayet bilmiş olsaydınız” buyurur.

115. “Yoksa, sizi boş yere yarattığımızı mı sandınız? Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sandınız?”

Gördüğün üzere ayetlerin devamı geri dönmek isteyecek olan kafirlerin hallerinin nasıl olacağını anlatıyor. Buradan şu çıkıyor, kafirlerin öldükten sonra geri dönme pişmanlığı yaşayacağı gibi müslümanlar da öldüğü andan itibaren dünyaya geri dönüp sadaka, infak gibi dünyada yapmadıkları şeyleri yapmak isteyecek, bunun pişmanlığını yaşayacak. “Ölenin kıyameti kopmuştur” diye bir laf var, ne demek olduğunu anlaşılıyor değil mi?

Suçlular O gün Her Şeylerini Vermek İsteyecek

Bir başka grup ayette suçluların o günün azabından kurtulmak için herşeyini vermek isteyeceğini bildiriyor.

Meariç
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

8. O gün gökyüzü erimiş maden gibi olur!

9. Dağlar da atılmış yün gibi olur!

10. Hiçbir yakın dost, bir yakın dosta hâlini soramaz.

11. Birbirlerine gösterildikleri hâlde! Suçlu, o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister; oğullarını,

12. eşini ve kardeşini.

13. Ve kendisini barındıran soyunu sopunu/akrabalarını.

14. Yeryüzündekilerin hepsini verse de, kendisini kurtarsa...

15. Hayır hayır! Doğrusu o, alevlenen/yalın bir ateştir;

16. başın derisini kavurur,

17. sırt çevirip tersine gideni kendisine çağırır.

18. Ve (servet) biriktirerek (ekonomiye kazandırmayıp) stok yapanları!

Suudi Kralın Serveti ve Sudan'da Akbabanın Ölmesini Beklediği Bebek

Müslümanların durumuna bir örnek vereceğim, Kral Fahd’ın arkasında bıraktıklarına bakar mısın?

Peygamber_ülkesinin_kralının_serveti.pdf

Peygamberin doğduğu, Kur'an'ın vahyolunduğu ülkenin kralının servetiyle alttaki resmi ve yukarıdaki infak ayetlerini biraz düşün, bu işte bir terslik yok mu?

Allah bu dünyanın imtihan dünyası olduğunu söylüyor. Kimseyi eleştirmek için değil, bir gerçeği ortaya koymak için yazıyorum. Yılda dört defa tatile çıkanlar var. Bayram tatilleri uzun olduğu zamanlarda, birinde mevsimine göre yurt dışı ya da yurt içi, birinde memleket ziyareti, üç hafta tatili olanlar iş yoğunluğundan dolayı hepsini bir anda kullanamıyor, on gün haziranda, bir haftasını da eylülde kullandı mı işte yılda dört tatil yapmış oluyor Tatile karşı değilim yanlış anlaşılmasın. Bir yılda tatil ve eğlenceye ayırdığın parayı hesapla bir de ne infak ettiğine bak hangi dünyanın adamı olduğunu kendin görürsün. Bunun gibi pek çok örnek verilebilir. Mutfağına bak neler yediğine, öğün atlamadan hiç aç kalmadan, aç yatmadan geçirdiğin günlere bak birde açlık çeken insanlar icin ne harcadığına bak. Bir de teknoloji çılgınlığını örnek vereceğim, her yıl telefon, tablet, bilgisayar vb yeni modeli çıkıyor ve insanlar her geçen gün tüketim çılgınlığına köle bir toplum oluyor yani Allah’ın gösterdiği yolun tam tersi. Bu güne kadar teknolojiye harcadığın para ile infak için harcadığın parayı kaşılaştır neye kul olduğun ortaya çıkar. Burada bir ayet paylaşacağım “yokluk gününde yedirmek” şeklinde geçiyor, sadece bu ayeti değil bütünlük olsun diye öncesini ve sonrasını da alacağım.

Beled
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

5. O insan kendi üzerinde kimsenin güç sahibi olmadığını mı sanır?

6. "Ben yığınla servet tükettim" diye övünüp durur.

7. Kendisini gören olmadığını mı sanır?

8. Biz ona görmesi için gözler,

9. Gönlüne tercüman olacak dil ve dudaklar, vermedik mi?

10. Ona hayır ve şer yollarını göstermedik mi?

11. Fakat o sarp yokuşu aşmaya çalışmadı. (Böyle yaparak verilen nimetlerin şükrünü eda etmedi).

12. Sarp yokuş, bilir misin nedir?

13. Sarp yokuş: bir köleyi, bir esiri hürriyetine kavuşturmaktır.

14. Kıtlık zamanında yemek yedirmektir.

15. Yakınlığı olan bir yetimi,

16. Ya da yeri yatak, göğü yorgan olan, barınacak hiçbir yeri olmayan fakiri doyurmaktır.

17. Hem sarp yokuş: Gönülden iman edip, birbirlerine sabır ve şefkat dersi vermek, (sabır ve şefkat örneği olmaktır).

18. İşte hesap defterleri sağ ellerine verilecek olanlar bunlardır.

19. Ayetlerimizi inkâr edenlerin hesap defterleri ise, sol ellerine verilecektir.

20. Onların cezası da, kapıları, üzerlerine sımsıkı kapatılmış ateş deposuna konulmak olacaktır.

Bir İnsanın Allah Nezdindeki Yeri

Sahip olduğun her seyi böyle değerlendirebilirsin, sen neler yapıyorsun aynısını ihtiyaç sahibi için ne kadar yaptın. Buradan Allah'ı ne kadar andığını da hesaba katarak Allah’ın nezdinde ki yerini görebilirsin. İnternette çok sık gördüğüm Lenin’e ait bir söz var ama kendisine ait mi yoksa adına mı söylenmiş bilemiyorum. Eğer bunlar gerçek düşüncesiyse dinin ne olduğunu anlayamamış/anlatılmamış demektir.

Bu Dünyanın Yaratılma Nedeni

Bu dünya imtihan dünyası, yokluk, zenginlik, sağlık, hastalıklar vb bunun bir parçası. Bu vesileyle bu dünyanın neden yaratıldığını bildiren ayetlerinden bir kaç örnek vermek istiyorum.

Casiye
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

22. Allah, gökleri ve yeri gerçek[1*] varlıklar olarak ve herkese çalışmasının karşılığının verileceği imtihan sebebi olsun diye yarattı. Kimseye de haksızlık yapılmaz.

[1*] Hem gerçek varlıklar hem de gerçekleri gösterir içerikte. Göklerin ve yerin, Allah’ın ayetlerinden olması ve emin olmak isteyenler için buralarda pek çok delil bulunması ile ilgili diğer ayetler Nuh 71/15-17, Casiye 45/12-13, Bakara 2/164 ve Bakara 2/255, Al-i İmran 3/190, En’am 6/99, Yunus 10/6, Yunus 10/101, Ra’d 13/2

Enbiya
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

16. Hâlbuki gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri boşuna[*] yaratmadık.

[*] Boşuna diye anlam verdiğimiz kelime لَاعِبِينَ/lâibîn'dir. Kökü olan لَعِباً ولَعْب/la'b ve laib, doğru bir hedefi olmadan yapılan iştir. (Müfredat)

17. Kendimize eğlence arasaydık onu kendi katımızda oluştururduk. Yapsak böyle yapardık.

Ankebut
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

44. Allah gökleri ve yeri, gayesiz değil, hak ve hikmetle, gerçek bir gaye ile yarattı. Elbette bunda iman edecek kimseler için alınacak dersler vardır.

64. Düşünseler şunu da anlarlardı ki: bu dünya hayatı geçici bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir ve ebedî âhiret diyarı ise, hayatın ta kendisidir. Keşke bunu bir bilselerdi!

Muhammed
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

36. Dünya hayatı sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Eğer siz iman eder ve haramlardan sakınırsanız, hem size mükâfatlarınızı verir, hem de mallarınızın tamamını istemez.

37. Eğer onların hepsini isteyip de sizi iyice sıkıştırsaydı cimrilik eder, dayatırdınız. O zaman da, Allah, bütün ahlâkî zaaflarınızı ortaya çıkarırdı.

38. İşte sizler Allah yolunda harcamaya dâvet ediliyorsunuz. İçinizden bazıları cimrilik ediyor. Her kim cimri davranırsa, ancak kendine cimrilik eder. Müstağnî (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan), Allah'tır; muhtaç olan ise sizlersiniz. Şayet imandan ve takvâdan yüz çevirirseniz O, yerinize başka bir millet getirir de, onlar sizin gibi hayırsız olmazlar.

Tatil İçin Biriktirdiğin Parayı İhtiyaç Sahibi Birine Verebilir Misin?

İşte sizler Allah yolunda harcamaya dâvet ediliyorsunuz diyor. Dünyayı tercih edip etmediğim nasıl belli olur bir örnek vermek istiyorum. Tatil için para biriktirdiğini düşün, kıştan rezervasyon yaptırmışsın, tatile çıkmana bir hafta kala yaşadığın çevrede hiç tanımadığın bir ailenin paraya ihtiyaçları oldu hem de acil, mesela evi yandı ya da baba ameliyat olacak, anne doğum yapacak vb. Kimseye seslerini duyuramıyorlar, kimse yardım etmiyor, sen bu aileden haberdar olmuşsun tatil paranı bu insanlara verebilir misin? Üstte Beled suresinde “sarp yokuş” ifadesi vardı, böyle bir durumda sarp yokuşu aşacak mısın yoksa bu aileyi görmezden gelip tatile mi gideceksin? Bu hangi dünyayı tercih ettiğinim imtihanıdır.

Beş altı yaşında bir çocuk gördüm, yaz günü sokakta çıplak ayak top oynuyordu, ailesi barakada yaşıyordu, bu aileye yardım etmek, yaşam şartlarını düzeltmek için bir organizasyon yapıldı. Çıplak ayaklı çocuğa “ne istersin, sana ne alayım” diye sorulduğunda ayakkabı demedi bisküvi dedi. Görünüşten kimin neye ihtiyacı olduğunu anlayamayabiliriz. Ayakkabısı olmayan çocuğun biskuvi istediğini toz toprak içindeki çıplak ayaklarına bakarak anlayamayız, konuşmak, araştırmak eskilerin deyimiyle hasbihal etmek lazım.

İnsanlar islamın infak yönünden haberi olmadığı için kendilerince fikirler üretiyorlar. Ramazan da oruç tutmak fakirlerin halini anlamak olduğu bilinir, üstteki infak ayetlerini bilmeden , anlamadan buradan Allah’a kızmak için bahane arıyorlar.

Allah bir ay oruç tutmamızı açlık çekenleri anlayalım diye farz kılmadı. Neden oruç tuttuğumuzun cevabını bu sayfadan görebilirsin. Neden Oruç Tutarız

Bu dinin özü zaten açlıkla, yoklukla mücadele, yetimin, yoksulun her türlü ihtiyacının karşılanması için yardımda bulunmaktır ve bu bir sınavdır. Bunları biliyor olsalar “AMA DEMEDİ” gibi bir şey yazmazlardı. Kur'an'da geçen infak ayetlerine buradan bakabilirsin Kur'an'daki infak ayetleri.

Ateistlerden aldığım bu resimler onları küçük düşürmek ya da hakaret edilsin diye değil. O yüzden kimse bu insanlara hakaret edip küfür etmesin. Benim yapmak istediğim yanlış bilgi ile sanki doğru konuşuyormuş gibi görünüyorlar, bunu göstermek istiyorum. Allah bir ay değil yaşadığın sürece 365 gün infak edin, yoksula, yetime yardım edin diyor. Bu yardımı yapmayanın imanında samimi olup olmadığı belli değildir.

Kur'an'ı Okuma Methodu

Bu kadar infak ayeti var ve toplumda dünyada gözümüzün önünde yokluk çeken insanlar var. Kur'an öyle bir kitap ki aslında nerede olursa olsun bu yoksulluğu gördüğün zaman Kur'anı hatırlamak gerekir ve aynı şekilde Kur'an okurken ilgili ayetleri gördüğünde yoksulluk, çaresizlik, açlık ihtiyaç sahipleri gelmeli insanın aklına. İnsanlar bunun Kur'an okuma ve anlama metodu olduğunu bilmeli. Leyl suresini yavaş yavaş oku, malını vermekten, en güzeli tasdik etmekten bahsediyor. En güzeli tasdik etmek, Allah’ın bir olduğunu Hz Muhammed’in [sallallahu aleyhi ve sellem] onun elçisi olduğunu tasdik etmek demek. Bunun peşine de fecr suresinden 4 ayet aldım, bunları oku İhsan Eliaçık’tan kısa bir açıklama dinleteceğim.

Leyl
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

1. Ant olsun kaplayıp örttüğü zaman geceye,

2. aydınlandığı zaman gündüze;

3. erkeği ve dişiyi yaratana!

4. Şüphesiz, sizin çalışmanız farklı farklıdır.

5. Artık kim verir ve kötülüklerden korunursa

6. ve en güzeli de tasdik ederse,

7. ona en kolayı kolaylaştıracağız.

8. Her kim de cimrilik eder kendisini yeterli görürse

9. ve en güzel olanı yalanlarsa;

10. Biz de ona en zoru kolaylaştıracağız.

11. (Çukura/mezara) yuvarlandığı zaman, malının ona faydası olmaz.

12. Şüphesiz hidayeti/doğru yolu bildirmek Bize aittir.

13. Ahiret de/gelecek de Bizimdir, öncesi de/dünya da/ilk de!..

14. Artık Ben sizi köpürerek yanan bir ateşten uyardım.

15. Ona, suç işleyen en azgınlardan başkası girmez;

16. o ki yalanlamış ve yüz çevirmiştir.

17. Kötülükten kaçınanlar ondan uzaklaştırılır.

18. O ki malını vererek temizlenir.

19. Oysa onun yanında hiç kimsenin, karşılığı verilecek bir nimeti de yoktur.

20. Sadece yüce Rabbinin rızasını kazanmak için verir.

21. Elbette o, yakında razı olacaktır.

Fecr
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)

17. Hayır hayır! Aksine siz yetime ikram etmiyorsunuz.

18. Yoksulu doyurmak için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.

19. Mirası hırsla harcıyorsunuz!

20. Ve malı da öyle sınırsız bir sevgiyle seviyorsunuz ki!..

İhsan Eliaçık’a “Kur'an'ı anlamak için ne yapmalıyız” diye sorulmuş, bence güzel cevap vermiş.

İhsan Eliaçık - Kur'an'ı Anlamak İçin Ne Yapmalıyız