Sonradan Müslüman Olanlar
Bu bölümde hristiyan ya da ateist ailede doğup da sonradan kendilerini, çevrelerini sorgulayıp Allah'ı aramaya başlayanları dahası müslüman olanlara örnekler vereceğim. Burada göreceğin örnekler uydurulmuş bir dinin, kitabın sonucu olması mümkün değildir. Bu örnekler en baştan beri yazdığım eğer bir insan Allah'a yönelirse Allah'ın ona yardım edeceği, gerçekleri idrâk etmesine yardımcı olacağı gerçeği üzerinedir. Bu ayeti tekrar yazacağım çünkü her şey buna göre şekilleniyor.
İbrahim
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
4. Biz her Rasûlü/Elçiyi, mutlaka kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara iyice açıklasın. Bundan sonra Allah; Sapıklıkta direnen kimseyi sapıklığında bırakır, Hidayet için çalışan kimseyi de doğru yola iletir. O güçlüdür, doğru hüküm/karar verendir.
Sonradan Müslüman Olan Kanada'lı Kızın Hikayesi
Bu kadının örtünmesi hatta görüldüğü üzere çarşaf giymesi hakkında ne düşünüyorsun? Sence zorla mı giydirdiler o çarşafı ona? Burada en baştan beri anlatmaya çalıştığım iman sahibi olup artık daha önce görmediği şeyleri "kesin" görmesi söz konusudur. Buna kalp ile görmek de diyorlar. Artık bu insanların Kur'an'dan, emirlerden yasaklardan hiçbir şüphesi kalmaz hatta bunları uygulamak için heyecan duyar. Ben de böyleydim, bunların gerçek olup olmadığına dair hiçbir fikrim yokken daha sonra şimdi adım gibi doğru olduklarını biliyorum. Bütün dünyada böyle sonradan müslüman olan kadınların örtündüğüne dair pek çok örnek var. Bütün dünyayı düşünürsen, birbirini tanımayan, farklı dilleri konuşan, değişik ailelerde yaşayan bu kadınlar iman sahibi olunca hepsinin örtünüyor olmasının bir tesadüf olduğunu mu düşünüyorsun? Bu nasıl bir hayal olabilir ki birbirini tanımayan bu insanlar aynı hayali yaşıyor? Bu hayal falan değil bu iman sahibi olan insanların Allah’a bağlanmasıdır. Bunu anlayamayan, dinin uydurulmuş hatta insan yazması, eskilerin masalları olduğunu söyleyenler, bu insanların yaşadıklarını, neden örtündüklerini asla anlayamazlar. Bir örnek, İlhan Arsel Kur'an'ı Hz muhammed’in [sallallahu aleyhi ve sellem] uydurduğunu iddia edip, bu konuda kitaplar yazmış birisi. Bak ona göre örtünme neden varmış.

Hayatım boyunca bundan daha saçma bir iddia duymadım. Kendi karısını kıskandığı için bütün Arap yarımadasının kadınların kapanmasını istemiş öyle mi? Sen derin bir sapıklık içinde ölmüşsün. Buna cevap yazmaya kendimi mecbur hissetmiyorum çünkü saçmalamış. Bir inan bunu neye dayanarak iddia edebilir? Hiç, sadece öyle zannettiği için iddia edebilir. Oysa ben Kur'an'ın uydurulamayacak bir kitap olduğunun delillerini Kur'an'ın İnsan Yazması Olamayacağının Delilleri bölümünde gösterdim. Benim delillerim bilimsel. Bu insanlar ise ispat değil akıllarına gelen şeyleri iddia ediyorlar, hiç bir dayanakları yok. Kur'an'ın Allah tarafından gönderilmesi akla daha yatkındır. Bu dünyayı anlamlı kılan tek şeydir bu. Buna ceva için bir kaç ayet yazacağım, bence bunlar yeterli. Ben kimsenin akıbetini bilmem ama bu insan cehenneme kendi çabası, gayretiyle gidecek demektir, Allah hiç kimseye zulmedici değildir.
Hac
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
8. İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah hakkında tartışır; ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olmadan!..
9. Kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmaya çalışır. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız.
10. (Ona ey insan); “İşte bu, kendi ellerinin önceden işledikleri yüzündendir. Allah kesinlikle kullara zulmedici değildir” (denir.)
Yukarıda izlediğin videoda bir kadının Allah’ı aramasını, bulmasını ve yaşam tarzını islama göre düzenlemesini gördün. Bu siteyi yapma amacım insanların yaşadığı bu “idrâkî” gösterebilmek. Ateistler buna “korku” diyor ama bu korku değil bu bir idrâktir. Neyin idrâkî? Bu ayetler kısaca ne olduğunu anlatıyor.
Ankebut
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
64. Bu dünya hayatı bir eğlenme ve bir çalışma(yurdun)dan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, elbette asıl hayat/konaklama yeri/sonsuz vatan odur! Şayet bilmiş olsalardı!..
Mümin
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
65. Sonsuz yaşam kaynağı O’dur. O’ndan başka İlâh yoktur. O halde; samimiyetle yaşam biçiminizi, O’na (Allah’a/Kur’an’a) göre düzenleyerek ibadet edin/dua edin. Hamd'a lâyık olan Alemlerin Rabbi Allah’tır!
Bu idrâki yaşayanlar altı çizli cümlenin gereklerini yerine getirmeye başlar ve bundan mutluluk duyar. O yüzden insanlar örtünür, namaz kılmaya ve diğer ibadetleri yapmaya başlar. Bana neden namaz kılıyorsun diye sorana üsteki altı çili cümleyi söylediğimde bu idrâki yaşamamış biriyse anlamakta zorluk çekiyor ama gerçek bu. Bu idrâki yaşayanlar bu ayeti yerine getirmek için gayret göstermeye başlar.
Hud
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
114. Namazı (Rek’at ve Vakitlerine dikkat ederek) gereği gibi kıl! Gündüzün iki tarafında/bölümünde; (Güneş’in batıya meylettiği saatlerde öğle ve ikindiyi), gecenin de “zülfe” vakitlerinde; (geceye sarkan saatlerde akşam ve yatsıyı, gündüze sarkan saatte ise sabah namazını kıl!) Şüphesiz iyilikler kötülükleri giderir. İşte bu, ibretle düşünenler için bir öğüttür.
115. Sabret! Şüphesiz Allah, iyilik yapanların ücretini zayi etmez/boşa çıkarmaz!
Bu idrâki yaşayanlara karşılık "Kur'an'ın hatalarla dolu, insan yazması" diye göstermeye çalışan İlhan Arsel, Turan Dursun gibi isanlar ve bunları kullanan ateist gruplar var. İki grup biririnin tam tersi. Biri Allah hak ve gerçek deyip yaşam tarzını Kur'an'a uyduruyor diğeri “bu Kur'an uydurulmuş” deyip insanları bundan uzaklaştırmaya çalışıyor. Üstte İlhan Arsel’in Kur'an'da neden örtünme emri olduğunun yorumunu okudun. Bu insan görmek, bilmek, duymak istemiyor. İnsanları yoldan çıkartmaya çalışıyor. Müslüman olan Kanadalı kızın hikayesiyle Arsel’in örtünme üzerine yazdıklarını alttaki ayetler çerçevesinde değerlendir.
Hud
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
18. Allah'a karşı yalan uydurup iftira eden kimseden, daha zalim kim olabilir? İşte onlar Rablerine sunulacaklar ve şahitler de: “Rablerine karşı yalan söyleyenler işte bunlardır” diyecekler. İyi bilin ki, Allah’ın lâneti zalimlerin üzerinedir!
19. Onlar ki, Allah’ın yolundan (tavsiye ettiği hayat tarzından) alıkoymaya çalışırlar ve onu eğriltmek isterler! Onlar ahireti de inkâr ederler.
20. Onlar yeryüzünde (Allah’ı) güçsüz bırakıcı değillerdir. Onların Allah’tan başka sığınacakları da yoktur. Azap, onlar için kat kat artırılır. Bunlar, gerçeği işitmeye tahammül edemezlerdi, görmek bile istemezlerdi!
21. İşte bunlar kendilerini hüsrana uğratan kimselerdir. Uydurup iftira ettikleri şeyler kendilerinden kaybolup gitmiştir.
22. Şüphesiz bunlar ahirette en çok hüsrana uğrayanlardır.
23. İman eden, salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapan ve Rablerine gönülden itaat eden/boyun eğen kimselere gelince: İşte onlar, cennet halkıdır; orada sonsuz kalıcıdırlar.
24. Bu iki grubun durumu; kör ve sağıra kıyasla, gören ve işitenin durumu gibidir. Şimdi hiç bu iki grubun durumu bir olur mu? Hâlâ düşünüp ibret/ders almıyor musunuz?
Bu ayetler, bu örnekler tesadüfî, rasgele yazılmış şeyler değil. Allah soruyor "Hâlâ düşünüp ibret/ders almıyor musunuz?" “Kur'an'ı Muhammed yazdı” iddiasında bulunanlar, bunun için kitaplar yazanlar kendilerinin iyi bir şeyler yaptığını, insanları uyardıklarını düşünüyor ama bu inkârları yüzünden aslında yaptıkları iş, en kötü iş.
Kehf
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
103. De ki: “Yapılan işler bakımından kaybedenleri, size haber vereyim mi?”
104. Onların dünya hayatındaki çabaları boşa gitmiştir; oysa kendileri gerçekte iyi bir iş yaptıklarını sanıyorlar!
105. İşte onlar; Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuşmayı/O’nunla yüzyüze gelmeyi, inkâr eden kimselerdir. Bu yüzden yaptıkları boşa gitmiştir. Artık onlar için kıyamet günü mahkeme/terazi kurulmaz!
106. İşte böyle, onların cezası cehennemdir. İnkâr etmeleri, ayetlerimi ve elçilerimi hafife/alaya almaları yüzünden!..
Allah peygamberimize bile "zulmedenlere yakınlık duymayın emrolunduğunuz gibi davranın" diyor çünkü Allah iman edenlerin dostu. Turan Dursun’u İlhan Arsel’i vb dost edinenler zalimler oluyor.
Hud
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
112. Öyleyse, emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Seninle beraber tövbe eden kimselerle birlikte... Ve sizden hiçbiriniz gurura kapılıp da haddi aşmasın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı görendir.
113. Sakın zulmeden kimselere en ufak bir eğilim duymayın. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin için Allah’tan başka evliya/dostlar yoktur. Sonra size yardım da edilmez.
Bilimsel Verilerin Kur'an'la Örtüştüğünü Görüp Sonradan Müslüman Olanlar
Sonradan müslüman olanlara örnek kısa bir video daha, bu sefer Kur'an'daki ayetlerle bilimsel verilerin örtüştüğünü görüp müslüman olanlar var. Burada da örtünen kadınların olduğunu görebilirsin.
"Hz Muhammed'in Önceki Kitaplarda Geleceğinin Bildirilmesi" bölümünde bir videoda Tibet’e Tel Aviv’e, Hindistan’a, Vatikan’a gidip dinleri araştıran biri vardı. Bütün dinleri araştırıp bir karara varmaya çalışıyordu. Daha sonra Fatiha suresini okumasıyla, yani peygamberimizin peygamberlik belgesini olan Kur'an'ı görünce "buna benzer bir şeyi daha önce görmediğini" söylemişti. İstersen alttaki videonun 6. dakikasından itibaren tekrar dinleyebilirsin, bir alttaki Avustral’yalı gencin müslüman olma hikayesiyle aynı olduğunu görebilirsin.
Kur'an'ı Anlamak ve Şahitlik
Sonradan Müslüman Olan Avustralya'lı Genç
Üstteki videoda anlatılan genç ile alttaki Avustralya'lı gencin yaşadıkları aynı.
Sonradan Müslüman Olan Avustralya'lı Kız
Cat Stevens'ı Yusuf İslam'a Dönüştüren Nedir?

Vikipedi'den nasıl müslüman olduğuna dair bir açıklama aldım. Hikayesi şöyleymiş;
1976 yılında bir kaza sonrası boğulmak üzere olan ve Tanrı'ya yakaran Cat Stevens, yıllar sonra VH1 kanalında o anda şunları aklından geçirdiğini söyler: “Oh God! If you save me I will work for you,” (Tanrım, eğer beni kurtarırsan senin için çalışacağım). Bu ölüme yakın deneyim onun ruh halini değiştirdi. Kardeşi David, Kudüs'te bir camide görüp, içini rahatlattığını düşündüğü için [kaynak belirtilmeli] aldığı Kur'an-ı Kerim'i Cat Stevens'a hediye etti ve böylece İslamiyet`e geçişi başlamış oldu. 1977 yılında Müslüman olarak Yusuf İslam olarak ismini değiştirdi.
Din değiştirmesinden sonra uzunca bir süre müzik kariyerine ara verdi. Sahnelerden uzaklaştı, hatta müzik şirketlerinden artık albümlerinin dağıtılmamasını rica etti fakat bu talebi reddedildi. 2006 yılında oğlunun evinde eline aldığı gitar ile birlikte bu kararını 28 yıl sonra değiştirdi.[kaynak belirtilmeli] Önce kendi eski şarkısı olan Father and Son şarkısını Ronan Keating ile söyledi. Ardından 2006 yılında An Other Cup albümünü çıkardı. Ardından, 5 Mayıs 2009'da olumlu eleştiriler alan albümü Roadsinger piyasaya çıktı. Müzisyen son olarak 2014 yılının sonlarında Tell 'Em I'm Gone isimli son albümünü piyasaya çıkarttı.
Kur'an'a karşı düşmanlığı olmayan, uydurulduğunu düşünmeyen, Allah'ı arayan herkes Kur'an'ı kerimi okuyunca etkilenir. Sorularılarına cevap bulmaya ve yeni sorular sormaya başlar. Bunlar tesadüfi şeyler değildir. Allah'ın kurduğu sistem bu. Kendisini arayana yardım ediyor.
Cat stevens'i müslüman olduktan sonra yirmi sekiz yıl onu müzikten uzak tutan şey nedir? Sonradan müslüman olan herkes eski hayatını bırakıyor, yeni bir hayata başlıyor, yaptığı dünya işi neyse, isterse çok ünlü bir müzisyen olsun, artık boş gelmeye başlar, dini bir hayata yönelir. Bu dünyada olma amacının farkına varır. Bunu yaşamayan insanların bunu anlaması zordur, şöyle düşünmek lazım hem şarkılar söyleyip hem müslüman olabilirdi, neden böyle bir şöhreti bıraksın? Bir insan böyle bir kariyeri bırakıyorsa inancı zayıf insanların bunu iyi düşünmesi gerekir. Yusuf İslam'ı numunelik bir örnek zanetme, tahmininden çok daha fazla sonradan müslüman olan ünlü var. Bu insanların hiçbirisi aynı rüyayı ya da hayali görmüyor.
Bu örnekleri çoğaltabilirim ama belki sıkıcı olabilir diye bu kadar yeter, istersen internette sonradan müslüman olan pek çok kişinin böyle hikayelerini dinleyebilirsin. Son 3 yılımı "neden bazı insanlar inanıyor bazıları inanmıyor" ve sonradan müslüman olanlar nasıl oluyor" sorularını araştırarak geçirdim ve bu siteyi yapmaya karar verdim. Allah kendisini arayanlara, yönelenlere yardım ediyor, o yüzden insanlar sonradan müslüman olabiliyor. Üstteki videolara dikkat ettiysen herkes varlığını, bu dünyada ne aradığını ve dinleri sorguluyor, herkes açıklama arıyor,hangi dinden, milletten olduğun önemli değil, önemli olan Allah'ı arıyor olmak. Bu ayetleri daha önce yazmıştım, tekrar yazacağım, Allah kendisine yönelenlere yardım ediyor.
Allah Kendisine Yönelenlere İdrak Etmesi İçin Yardım Eder
Maide
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
16. Allah; onunla (o Kur’an ile), rızası peşinde olanları sonsuz kurtuluşa ve onları izniyle, karanlıklardan aydınlığa çıkarıp, kendilerini dosdoğru bir yola iletir.
Enfal
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
29. Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; O size, iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış(ı/furkanı) verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah büyük lütuf sahibidir.
Tegabün
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
11. Allah'ın izni/onayı olmaksızın, hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah’a inanmak isterse/inanırsa, Allah onun kalbini hidayete/doğruya iletir. Allah her şeyi bilir.
12. Allah’a itaat edin, Rasûl’e de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen sadece apaçık bir tebliğdir.
13. Allah kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. Müminler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.
Meryem
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
73. Açık açık ayetlerimiz onlara okunduğu zaman, inkârcı kimseler, iman edenlere dediler ki: “İki topluluktan hangisinin makamı daha hayırlı ve meclisi daha değerlidir?”
74. Onlardan önce nice kuşakları helâk ettik.
75. De ki: “Kim sapıklık içinde ise Rahmân ona mühlet verdikçe verir. Nihayet kendilerine söz verileni gördükleri zaman, yer olarak kimin daha kötü ve ordu olarak kimin daha zayıf olduğunu derhal bileceklerdir.
76. Allah doğru yola giren kimselerin hidayetini artırır. Sürekli olan faydalı işler ise; mükâfatça Rabbinin katında daha hayırlıdır, varılacak yer bakımından da daha iyidir.”
Nahl
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
106. Kim inandıktan sonra, Allah’ı inkâr ederse; -kalbi imanla yatışmış olduğu halde zorlanan kimse hariç kim inkâra göğsünü açarsa (inkârı severse), Allah’tan bir gazap, işte onların üzerinedir. Onlar için büyük bir azap vardır.
107. Bu, onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerindendir. Ve şüphesiz Allah da, inkârcılar topluluğunu doğru yola iletmez.
Enam
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
155. İşte bu; Bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Haydi, ona uyun ve korunup sakının ki, size rahmet edilsin!
156. “Kitap yalnızca bizden önce iki taifeye indirildi. Biz ise onların okumasından habersizdik” demeyesiniz.
157. Veya: “Bize de bir kitap indirilseydi, biz onlardan daha doğru yolda olurduk” demeyesiniz. Ant olsun, size Rabbinizden açık belge, bir hidayet/bir kılavuz ve bir rahmet geldi. Allah’ın ayetlerini yalanlayan ve onlardan yüz çeviren kimseden daha zalim kim olabilir? Ayetlerimizden yüz çeviren kimseleri, azabın en kötüsüyle cezalandıracağız. Yüz çevirmiş olmalarından ötürü!
Muhammed
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
7. Ey İnananlar! Siz Allah’a (kullarına iyilik yaparak) yardım ederseniz O da size yardım eder, adımlarınızı sağlam bastırır.
8. İnkârcılar ise huzur bulamazlar! Allah onların işlerini boşa çıkarır.
9. Bu onların, Allah’ın indirdiğini beğenmediklerinden ötürüdür, bunun için işlerini boşa çıkarmıştır.
10. Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce olanların sonunun nasıl olduğuna bakmıyorlar mı? Allah onları yerin dibine geçirmiştir; inkârcılara da onların durumlarının benzeri vardır.
11. Ancak Allah inananların dostudur. İnkârcıların ise dostu yoktur.
17. Allah doğru yola gidenlerin doğruluklarını artırır ve onlara korunma gücü bahşeder.
Evrim bölümlerinde yazdığım Archaeopteryx kuşa dönüşen dinazor iddiasını araştırırken creation.com diye bir siteye girdim, ilk defa gelenlere bir video izletiyorlarmış, o videodan bir görüntü aldım. 3 soru soruyor "hepimiz bu soruların cevabını arıyoruz, burada bununla ilgili çok belge bulabilirsin" diyordu.

1 – Nereden geldik?
2 – Neden buradayız?
3 – Nereye gidiyoruz?
Bütün dünya bu soruların peşinde. İki seçenek var önünde ya izlediğin "sonradan müslüman olanların" açıklamalarına ve Kur'an'a inanıp sen de Allah'a yöneleceksin ya da ateist grupların görüşlerine inanacaksın. Mesela buna;

Bu örnekleri özelikle aldım çünkü ikisi Avustralya'lı diğeri Kanada’lı ve öbür videodakiler de dünyanın çeşitli yerlerinden insanlardı, en belirgin özelikleri kimsenin ailesinin müslüman olmadığıydı. İman etmenin, müsüman olmanın, müslüman bir ailede doğmuş olmakla bir ilgisi olmadığını görmüşsündür. “üç videodan mı buna inanacağım” deme buraya 50 video da alırdım ama bu sadece seni sıkardı, istiyorsan bunları internetten dinleyebilirsin. Allah herkese varlığını ve birliğini gösteriyor, Kendisini arayanlara yardım ediyor zaten aksi olsaydı, Allah haşa zalim olurdu, hristiyanlar yahudiler, budistler vb “bize adil davranmadın” derlerdi. Bu sonradan müslüman olanların anlattıklarından sonra bu resmi değerlendirmeyi sana bırakıyorum.

Bu fikirler Richard Dawkins gibi ateizm propagandası yapan insanlardan çıkıyor ve bu ateist gruplarda kendilerine önder kabul ettiği kişilerin fikirlerini yayma gayretinde oluyor.

İnsanlar bu günkü müslüman dünyanın haline bakarak elbette müslüman olmayı düşünmez ya da biz birilerini islama davet etsek diyecekleri ilk şey “sizin dininiz terör estiriyor kafa kesiyor” bunu diyen yerine göre haklıdır. Öyle gruplar çıkıyor ki sanki 2000 yıl önceden medeniye nedir hiç bilmemiş, mağalaralardan bu güne ışınlanmış, insanların kafa kestiğinin resimlerini görüyoruz, Bu yaptıkları tamamen Kur'an'a aykırıdır. Bu insanlar kendisine müslüman diyor. Bütün dünya bunları görürken insanları müslümanlığa nasıl davet edeceksin? Adam öldürmenin bahsi Kur'an'da şöyle geçiyor.
Maide
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
32. Bundan (biri diğerini öldüren iki kişiden) dolayı, İsrailoğullarına şunu bildirdik: “Kim bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde; bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki, bütün insanları öldürmüş gibidir. Her kim de birini kurtarmaya vesile olursa, sanki bütün insanları kurtarmaya vesile olmuş gibidir. Ant olsun ki, onlara rasûllerimiz apaçık deliller (Rasûllüğün Belgelerini) getirdiler. Ama onlardan birçoğu, bundan sonra da (halâ) yeryüzünde malları ve canları israf (aşırılıkla yok) etmektedirler.
Bu olaylar savaşta oluyor diyen olursa Kur'an'da savaşın hükümleri bellidir, karşılıklı çatışma hali başka ama esir aldığın insanları öldüremezsin, kafasını kesemezsin, bu Kur'an' hükmüdür. Alttaki ayete bak bakalım savaşta esir aldığın bir insanı öldürebilir misin?
Mumammed
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
4. İnkârda diretip dayatanlar; “Rabbimiz Allah” dediğiniz için, size savaş açanlarla savaşta karşılaştığınızda, onları etkisiz hale getirin. Sonunda onları güçsüz bıraktığınızda onları esir alın. Savaş sona erince; onları ya karşılıksız ya da fidye/bir bedel karşılığında salıverin. Allah dilemiş olsaydı, onları başka türlü cezalandırabilirdi. Bunun böyle olması, kiminizi kiminizle açığa çıkarmak içindir. Allah, iman ettikleri için öldürülenlerin işlerini boşa çıkarmaz.
"Bu ayetler var da o zaman bu kafa kesenler nereden çıkıyor" dersen mezhep uygulamalarıyla Kur'an hükümleri arasında ki ayrılıklardan ileri geldiğini söyleyebilirim. Mezhep uygulamaları mı yoksan Kur'an hükümleri mi, hangisi önemli? Önce müslümanların hurafeleri ve uydurma hadisleri temizlemesi gerekiyor ki islamın ne olduğu ortaya çıksın. İslam sözcüğü Arapça "se-le-me" kökünden türemiştir ve anlamı "barış"tır, şimdi dünyaya bak islam ülkelerinde nasıl bir barış var? İslam bu göründüğü şekliyle islam değidir. Dolayısıyla bugün islam daveti insanların yanlış uygulamaları islam zannettiği için olumlu karşılık bulmuyor. Bundan dolayıdır ki hristiyan, yahudi veya hangi din olursa olsun insanlar ailelerinde ne görüyorsa onu kabul ediyor, müslümanlık böyle göründüğü sürece niçin müslümanlığı araştırmak istesin ki? Araştırmadığı için bu sitede ortaya koymaya çalıştığım bilim ve Kur'an'ın örtüştüğünü göremiyor, göremediği için ailesinin dinini kabul ediyor veya etmeyip ateizme yöneliyor. Bunun istisnası varlığını kendi kendine sorgulayıp Allah'a yönelen insanlar ayrıdır. Onlar doğruyu görebiliyorlar ama herhangi birini islama davet etsen mevcut uygulamalar yüzünden mesafeli yaklaşıyor. Bu bölümün peşine “doğru bilinen yanlışları” anlatan bölüm yaptım, sen de islamın göründüğü gibi olmadığını ve nasıl yanlışlar yapıldığını buradan görebilirsin.
İslam bugün olduğundan çok farklı görünüyor da hristiyanlık çok mu güzel? Hristiyanlık bugün şirk dinidir. Hz İsa’nın tanrı kabul edildiği bir din haline gelmiş ve klise İsa adına görev yapıyor. Klise vaftiz yaparak ilk günahı temizler bunu tanrı adına yapar, bunları klisenin anlayışına göre yazıyorum kiliseye göre vaftiz olmayanların ilk günahı silinmez, kiliseye kabul edilmediği içinde doğrudan cehenneme gider. Bir hristiyan müslüman olsa klise onu dinden çıkarmadığı için müslüman değildir, kiliseye kayıtlıolduğu için cennete gider. Allah hristiyanlara Hz Muhammed’in kitabına tabî olun emri veriyor ama onlar buna uymuyor, Kur'an'a tabî olmayanlar, peygamberimizi ve kitabını red edenlerin cehenneme gideceği bildirilmiş ama kiliseye bakarsan vaftiz olan herkes cennete gidecek. Kilise bugün insanları kandırıyor, Hz İsa’yı Allah’ın yerine koymuşlar bundaki maksatları da İsa peygamber Allah’ın yerine geçerse kendileri de din adına aforoz veya dine kabul rolune soyunabilirler. Hristiyanlık bu gün bu hale gelmiş. Bunu “şirki” ele aldığım yerde görebilirsin. Hristiyan ailelerin çocukları Allah’ın asla affetmeyeceği tek günahın şirk içinde ölmek olduğunu bilseler ne yaparlar? Ve İslamın bugün göründüğü gibi bir din olmadığını?
Richard Dawkins “büyük çoğunluk ailesinin dinine tabî oluyor” diyor ama sonradan müslüman olan insanlar var ve bunlar hiç de az değil. Bu insaları dinlemek çok önemli. Daha önce görmedikleri şeyi nasıl gördüklerini anlatıyor. Bunu ben de yaşadım, bizler “korku” üzerine değil gerçekleri farkme üzerine müslüman oluyoruz yani Allah’a teslim oluyoruz, müslüman Allah’a teslim olan demek. Buna daha fazla örnek istersen internet sonradan müslüman olan insanların hikayeleriyle dolu. Bu korku değil, imandır.
Allah’tan korkmak ayrı bir şeydir iman ayrı bir şey

Allah’tan korkmak ayrı bir şeydir iman ayrı bir şey. İman sahipleri Allah’tan korkulması gerektiğini bilir. Buna Hz Nuh’dan örnek vereceğim. Nuh peygamberin gemi ile yaptığı yolculuk birçok kişi için alay konusudur “ne yani gemiyle mi kurtulmuşlar ha ha ha” evet gemiyle kurtulmuşlar, ben bunda gülecek bir şey görmüyorum. Bu bir bilgidir. Nasıl olduğunu kimse görmedi. Bunu Titanik gibi efsane yapıp sonra yaptığı efsane ile alay eden yine ateistlerin kendisi.
Hakka
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
11. Şüphesiz Biz, (Nuh tufanı sırasında) su azıp köpürdüğü/taştığı zaman sizi, o akıp gidenin içinde taşıdık.
12. Öyle ki, onu sizin için bir hatırlatma yapalım ve kavrayabilen kulaklar da onu kavrasın!
Bunu kavrayamıyorsan ben olsam alay veya red etmezdim.
Bu ayetlerde Nuh peygamber inanmayan oğluna kurtulması için gemiye binmesini söylüyor ama oğlu “Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım” diye cevap veriyor.
Hud
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
42. Ve o, dağlar gibi dalgalar içinden onları geçirirken, Nuh, bir kenarda duran oğluna seslendi: “Yavrucuğum! Bizimle beraber bin, inkârcılarla beraber olma!”
43. “Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım” dedi. “Bugün Allah’ın emrinden, esirgeyici olandan başka sığınılacak yoktur” dedi. Aralarına dalga girdi ve o da boğulanlardan oldu.
Nuh peygamber daha sonra oğlu için Allah’a dua ediyor;
Hud
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
45. Nuh Rabbine yalvararak seslendi: “Rabbim!” dedi. “Oğlum benim ailemdendir. Şüphesiz Senin sözün gerçektir. Sen hâkimlerin hâkimisin, karar verensin!..”
46. (Allah) “Ey Nuh!” dedi; “O senin ailenden değildir. (Duan/bu isteğin) salih olmayan bir ameldir/iştir! Hakkında bilgin olmayan bir şeyi Benden isteme! Kuşkusuz Ben sana, cahillerden olmamanı öğütlerim.”
Bu okuduğun ayetler Allah’tan nasıl korkulması gerektiğini gösteriyor. Bir insan peygamber de olsa Allah’ın kurduğu sisteme göre davranmamış oğlunu, babasını, annesini, kardeşini vb kurtarması söz konusu bile değildir. Kurtarmayı bırak kendileri için dua etmek bile meşru olmayan bir iş olarak bildirilmiş.
Hud
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
47. “Rabbim!” dedi. “Ben Sana sığınırım; hakkında bilgim olmayan bir şeyi Senden istemekten! Eğer beni bağışlamazsan ve bana merhamet etmezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum.”
Şimdi sence peygamberler korktukları için mi iman etmiştir yoksa gerçeği gördükleri için mi? Üstteki ayetler bir peygamberin meşru olmayan isteği karşısında Allah’ın kendisine kızdığını gösteriyor. Korku ayrı bir şeydir iman ayrı bir şey. İman oluştuktan sonra insanlar Allah'tan, hesap gününden korkulması, çekinilmesi gerektiğini idrâk ederler. İmanları boğazlarından aşağı geçip kalbine inen herkes o günün vaad edildiği gibi korkunç olacağını anlar. O günü tarif eden ayetlerden bir örnek.
Müzzemmil
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
17. Eğer inkâr ederseniz nasıl korunacaksınız; çocukları yaşlılara çeviren o günden?
18. O günün şiddetinden gökyüzü çatlamıştır. Ve O’nun sözü yerine getirilmiştir.
19. Şüphesiz bu (Kur’an, Rabbinden gelen) bir öğüttür (isteyen okuyup düşünür öğüt alır). Artık, (bu öğüdü okuduktan sonra) dileyen kimse, Rabbinin rızasına giden bir yol tutar.
Lokman
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
33. Ey İnsanlar! Rabbinizden sakının! Babanın çocuğunun yükünü yüklenemeyeceği, çocuğun da babasının yükünü yüklenemeyeceği o günden korkun! Şüphesiz, Allah’ın sözü gerçektir. Öyleyse dünya hayatında aldanmayın ve sakın çok aldatıcı (şeytan) sizi Allah’ın affına güvendirmesin!
Müminun
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
101. Sur'a üflendiği zaman, artık o gün aralarında soy-sop yakınlığı yoktur ve birbirlerine de soramazlar.
102. Kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulmuş olanlardır.
103. Kimlerin tartıları hafif gelirse, işte onlar kendi kendilerini zarara uğratanlardır; cehennemin içinde temelli kalanlardır.
104. Ateş yüzlerini yalayıp geçer; onlar orada dişleri açıkta (yanmış yüzle) sırıtanlardır!
105. (Ve Allah onlara): “Ayetlerim size okunuyordu da, siz onları yalanlıyordunuz, değil mi?” (diyecek).
106. Dediler ki: “Rabbimiz! Azgınlığımız/aşırı isteklerimiz bize galip geldi ve biz sapkınlıkta olan bir topluluk olduk.
107. Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (yaptığımız kötülüklere) dönersek, artık gerçekten biz zalimlermişiz.”
108. Allah buyurur: “Orada sinin! Bana karşı bir şey söylemeyin!
İman Edenler Din Gününden Şüphe Duymazlar
İman edenler din gününün bu anlatılan haberlerinin gerçek olduğundan hiçbir şüphe duymazlar. Allah’ın kurduğu sistem bu, iman edenin o günden şüphesi kalmaz ve onun korkulacak bir gün olduğunu idrâk ederler. O zaman iş değişir insanlar yaptığı her şeyi Allah’ın rızasını kazanmak için yaparlar. Allah’ın uyarıda bulunduğu karşılaştıkları her soruna sadece Allah’ın rızasını kazanmak için çözüm bulmaya çalışırlar, bulamazlarsa kendileri ellerinden gelen yardımı yaparlar. Mesela İnsan suresinde Allah insanı yarattığını, ona doğru ile yanlışı bildirdiğini, artık insanları istediğini seçsin diye özgür bıraktığını ve tercihlerinin karşılığını da bildirmiş. Bunu idrâk edenler Allah’tan korkar ve yaptıkları işleri O’nun rızasını kazanmak için yaparlar.
İnsan
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
1. Dehrin akışı içinde öyle zaman geçti ki, o dönemde, insanın adı bile anılmazdı.
Dehr: "Kâinatın başlangıcından son bulmasına kadar sürecek müddet, yani zamanın tamamı" demektir.
2. Biz insanı katışık bir meniden yarattık. Onu denemek istiyoruz; bu sebeple de kendisini işiten ve gören bir varlık yaptık.
Katışık, yani spermin dişi yumurtayı döllemesiyle erkek ve dişi unsurların katıştığı hücreden. İnsan; imtihan, yani deneme gayesiyle dünyada bulunmaktadır. Yoksa gayeleri bu dünyada tamamlanan ve sonunda yok olan hayvanlar ve bitkiler gibi bir varlık değildir. Bazı rahiplerin sandığı gibi, dünya, nefse işkence yeri de değildir. Tenasühe inananların düşündüğü gibi, yaptıklarının hemen karşılığını göreceği bir ceza yeri de değildir. Dünya, materyalistlerin zannettikleri gibi eğlence yeri, Marksçı ve Darvincilerin sandıkları gibi bir savaş yeri de değildir. Âyet idrâk sahibi olan insanın, bilgi edinmesinin başlıca yollarının, görme ve işitme olduğuna dikkat çekmektedir.
3. Ona yolu da gösterdik; artık ister şükreder, ister nankör ve kâfir olur.
Yol gösterme: akıl ve fikir verme, ahlâk duygusu verme, kötülük yaptığında kendisini uyaran vicdan verme, Allah'a iman etme duygusu verme, hayatını devam ettirecek vesile ve imkânları verme mânasınadır.
4. Biz kâfirlere zincirler, kelepçeler, alevli ateşler hazırladık.
5. İyi insanlar ise, kâfur suyu ile hazırlanmış içecek kâselerini yudumlarlar.
6. Bu, Allah'ın has kullarının içip, istedikleri yere akıttıkları bir kaynaktır.
7. Bu kullar, dünya hayatında iken sözlerinde durur, adadıkları şeyi yerine getirir ve felaketi bütün ufukları tutan kıyamet gününden endişe ederlerdi.
Adağı yerine getirme kişinin; a- Kendisine farz olan şeyleri yapması b- Söz verdiği şeyleri yapması c- Kendi üzerine vacip kıldığı şeyleri yapması mânalarına gelebilir.
8. Kendileri de ihtiyaç duydukları halde yiyeceklerini, sırf Allah'ın rızasına ermek için fakire, yetime ve esire ikram ederler.
Borçlu, köle, mahpus olanlar da esirler kapsamındadırlar.
9. Ve derler ki: "Biz size sırf Allah rızası için ikram ediyoruz, yoksa sizden karşılık istemediğimiz gibi bir teşekkür bile beklemiyoruz."
10. Biz, yüzleri ekşiten asık suratlı o günde Rabbimizin gazabından korkarız."
11. Allah da onları o günün felaketinden korur, onların yüzlerine nûr, gönüllerine sürûr verir.
12. Sabretmelerine karşılık onlara cennetler, ipekler ihsan eder.
İman edip imanına göre yaşayanların bütün hayatları sabırdır: Allah'a taat konusunda sabır, Onun haram kıldığı şeyleri yapmamak için sabır ve Onun çok hikmetlere binaen gönderdiği musîbetlere sabır... Bu sabırlar, müminin bütün hayatını doldurur, onu pişirip olgunlaştırır, şahsiyetini güçlendirir ve onun hayatına anlam kazandırır.
Allah'ı Görmek İçin Her Yerde Deliller Var
Üstteki Avustralya’lı genç gibi müslüman olmak için Allah’tan bir işaret bekleyenler aslında işaretlerin zaten etrafında olduğunu fark ederlerse, araştırırsa, Kur'an'ın, Allah’ın, her şeyin farkına varmış olur. İnsanlar çevrelerine bakmıyorlar, bir zamanlar benim de bakmadığım gibi ama işaretler her yerde.
Rad
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
1. Elif, Lam, Mim, Ra. İşte bunlar Kitabın âyetleridir. Sana Rabbinden indirilen gerçektir, fakat insanların birçoğu inanmıyorlar.
2. Allah gökleri, gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş dahil tüm kâinata kanunlarını koyan, Güneş’i ve Ay’ı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür; âyetleri ayrı ayrı açıklar ki, Rabbinizin huzuruna kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
3. O; yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır. O geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda düşünen bir kavim için deliller vardır.
4. Yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları, ekinler; bir kökten çıkan çok gövdeli ve tek gövdeli hurma ağaçları vardır ki, hepsi aynı su ile sulanır. Ama biz ürünleri konusunda, bir kısmını bir kısmına üstün kılıyoruz. Şüphesiz bunda, aklını kullanan bir kavim için deliller vardır.
Casiye
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
5. Gece ile gündüzün değişmesinde, Allah’ın gökten indirdiği rızıkta/yağmurda, ölümünün ardından onunla (yağmur ile) yeri diriltmesinde ve rüzgârları (değişik yönlerden) çevirip estirmesinde, aklını kullanan bir kavim için göstergeler/işâretler vardır.
Gece ile gündüzün değişmesinde aklını kullanan bir kavim için göstergeler/işâretler vardır diyor, gece yıldızlara bakan biri ertesi sabah müslüman olarak uyanmaz. Bilgi sahibi olmak lazım. Gökyüzüne gündüz veya gece baktığında aklına soruar geliyorsa, bunları araştırma ihtiyacı hissedersin. Bu gün şehirde gece gündüz ışıklı ortamda yaşıyoruz ama zifiri karanlıkta gökyüzüne bakabilme imkanımız olsa aklımıza pek çok soru gelir. Mesela gökte pek çok yıldız olmasına rağmen gece neden karanlıktır hatta ayın olmadığı geceler zifi karanlıktır. Işık hızı ne kadar büyük olursa olsun evren genişliyor. İnsan gece gökyüzüne bakınca aklına sorular gelir. Araştırıp okuyunca bazı hesapları gördükçe nerede yaşadığına dair düşünmeye başlar. Dünya akıl almaz hızlarla hareket etmektedir ama hiçbirimiz bunu fark etmeyiz. Dünya saatte 1670 km. hızla kendi ekseni etrafında, 108.000 km. hızla güneşin etrafında döner. Güneş sisteminin galaksi merkezi etrafındaki dönüş sürati saatte 720.000 km dir. Samanyolu galaksisinin uzaydaki hızı saatte 950.000 km.dir. Dünya ve güneş sistemi her sene bir önceki sene bulunduğu yerden 500 milyon kilometre uzakta bulunur. Rakamlar büyüdükçe insanın aklı almakta zorlanıyor. Böyle bir ortamda bir hayat yaşıyoruz, iyi ama neden? Bunları düşünmek, sorular sormak, kitaplar okumak doğal olarak Allah’ın “etrafınızda deliller var” dediği delilleri görmek demektir. Hiçbir araştırması olmayanlar, tesadüflerin peşinde gidenler maalesef bunları göremiyor, bu karikatür bunu anlatıyor olsa gerek.

Yusuf
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
105. Göklerde ve yerde, nice ayetler vardır ki, (insanlar) onların önünden/üzerinden yüzlerini çevirerek geçip giderler!
106. Onların birçoğu, Allah’a şirk koşarak inanıyorlar!
107. Şimdi bunlar; kendilerine, Allah’ın azabından herkesi saracak bir belânın ya da kıyamet saatinin onlar hiç farkında değillerken, aniden gelmeyeceğinden emin midirler?
108. De ki: “Benim yolum işte budur! Basiretle/bilinçle Allah’a davet ederim, ben ve bana tâbi olan kimseler de!..
Mülk
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
1. Mutlak iktidar (Kainatın imparatorluğu), kendi elinde (kudretinde) bulunan ne yücedir! O, herşeye kadirdir/gücü yetendir.
2. O ki, hanginizin daha iyi iş/amel yapacağını açığa çıkarmak (ve yaptıklarınızın karşılığını vermek) için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstündür, çok bağışlayandır.
3. O ki, yedi kat gökleri yaratmıştır. Rahmân’ın yaratışında bir aksaklık göremezsin. Gözünü (çevrene-etrafına) çevir de bak, bir bozukluk/çatlak görüyor musun?
4. Sonra, gözünü tekrar tekrar çevir (bak); göz sana geri döner, bitkin ve ümitsiz bir halde!
5. Ant olsun, Biz dünya göğünü lâmbalarla donattık; onları şeytanlar için kovma araçları kıldık, onlara çılgın azabı hazırladık.
Yaşadığı dünyayı, doağayı, kainatı inceleyen ve bir şeylerin farkına varıp iman edenler şöyle dua ederler. Bu iman edip herşeyin farkına varanların duasıdır.
Ali İmran
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
190. Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde, aklını düzgün kullananlar için elbette ibretler vardır.
191. Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı hatırlarlar (düşünürler). Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde de düşünürler: “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, Seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.
Allah'ın bütün bu evreni boş yere yaratmadığını idrâk edenler gerçeği kavramış oluyorlar, yeniden dirileceklerine cehennemin gerçek olduğuna şüpheleri kalmıyor. Ondan sonra bu idrâk üzerine dua etmeye başlıyorlar.
Ali İmran
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
192. “Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur”.
193. “Rabbimiz! Biz; ‘Rabbinize iman edin’ diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al.”
194. “Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize vadettiklerini ver. Kıyamet günü bizi rezil etme. Şüphesiz Sen vadinden dönmezsin.”
Gökte ve yerde olanların Allah’ın eseri olduğunu bildiren bu konuda düşünmeye davet eden Casiye ve Ahkaf surelerini yavaş yavaş düşüne düşüne okumanı tavsiye ederim, peş peşe geliyorlar ve her ikiside kısa, sayfa 369 da Sadık Türkmen - KURAN-MEALİ-Dipnotlu-2012
Allah'ı Nasıl Kavrarız
Allah'ı dış dünyada, çevredekilerle nasıl görebileceğimizi istersen tekrar dinleyebilirsin. Bu video gerçekten çok önemli.
Deliller ortada ama insanlar yüz çeviriyor.
Yusuf
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
105. Göklerde ve yerde Allah'ın varlığını, birliğini, kudretini gösteren nice deliller vardır ki, insanlar yanından geçip gittikleri halde yüzlerini çevirdiklerinden farkına varmazlar.
106. Onların ekserisi, şirk koşmaksızın Allah'a iman etmezler.
107. Acaba onlar, farkında olmadıkları bir sırada, Allah'ın cezasına uğrayıp azabın kendilerini kaplamasından, yahut ansızın kıyametin kopmasından emin midirler?
İsra
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
41. Ant olsun, bu Kur’an’ın içinde sözü uzun uzun anlattık. Düşünüp öğüt alsınlar diye. Fakat onlara (müşriklere) kaçıştan başka bir faydası olmuyor.
82. Biz Kur’an’da müminler için; (yüreklerindeki problemlere, sıkıntılara) şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise ancak hüsranını/kaçışını artırıyor
Richard Dawkins’in "inançlar rastgeledir, ailen hangi inançtaysa o inançta olursun" düşüncesinin yanlış olduğunu gördük. Bunun gibi pek çok sonradan müslüman olan insanların örneği var, sıkıcı olmasın diye 4 video aldım. Asıl söylemek istediğim bu insanlar bir arayış sonucu Allah’a ulaştılar ve artık alttaki ve benzerleri ayetlerden en ufak şüpheleri kalmadı. İman böyle bir şey, vaadedilen o güne sanki daha önce görmüş gibi inanmaya başlarsın.
Yasin
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
51. Sur'a üflenmiştir; bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkmış, Rablerine doğru dalga dalga süzülüp koşuyorlar.
52. Dediler ki: “Yazıklar olsun bize! Yattığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı? Rahmân’ın vadettiği şey işte budur! Demek ki elçiler gerçekten doğru söylemişler.”
53. Yalnızca tek bir çığlık olur; artık onların hepsi huzurumuzda hazır bulunurlar.
54. Artık bugün hiç kimseye hiçbir şekilde zulmedilmez. Siz ancak yapmış olduğunuz şeylerin karşılığını bulursunuz.
55. Şüphesiz bugün cennet halkı,mutluluk dolu bir meşguliyet içindedirler.
56. Kendileri ve eşleri gölgeliklerde tahtlara kurulmuşlardır.
57. Meyveler ve istedikleri herşey vardır.
58. Çok merhametli Rabden de söz olarak ’selâm’ vardır.
59. “Ey suçlular bugün siz şöyle ayrılın!”
60. “Ey Âdemoğulları! Ben sizi şeytana tapmayın/kul olmayın, o size apaçık bir düşmandır” diye uyarmadım mı?
61. “Bana kul olun, dosdoğru yol budur” demedim mi?
62. Ant olsun o, sizden bir çok kuşakları yoldan çıkardı. Neden aklınızı kullanmıyorsunuz?
63. O vadolunduğunuz cehennem işte budur!
64. Küfre sapmış olduğunuzdan dolayı bugün oraya girin.
65. Bugün ağızlarını mühürleriz, elleri Bize yaptıklarını söyler ve ayakları da yaptıklarına şahitlik eder.
66. Dilesek, gözlerini silip kör ederdik de sonra, doğru yolu bulmaya koşuşurlardı.Ama artık nasıl göreceklerdi?
67. Eğer; (seçim yapma özgürlüğünden yoksun bırakmayı) dilemiş olsaydık, onları farklı tabiatta/kılıkta yaratırdık da ne ileri gitmeye, ne de geri dönmeye güç yetiremezlerdi?
Buraya kadar Allah’a yönelen ve Allah’ın ayetlerini yalanlamaya çalışanları gördün. Hala buna “beyin yıkaması” olarak bakıyorsan yapacak bir şeyim yok. Alttaki ayetlerde Allah’ın neden “beyin yıkaması” veya “eskilerin masalları” diyenlere yardım etmediği anlatıyor. Onlar araştırmayan, okumayan, dinlemek istemeyenler.
Enfal
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
20. Ey iman edenler! Allah’a ve Rasûlüne itaat edin ve (Kur’an’ı) dinlediğiniz halde ondan yüz çevirmeyin.
21. İşitmedikleri halde; “İşittik” diyenler gibi de olmayın.
22. Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayıp (gerçekleri) duymak istemeyenler, (hakikatleri) söylemek istemeyenlerdir.
23. Allah onlarda bir hayır (hakka yöneliş) olduğunu bilseydi, elbette onların işitmelerine yardım ederdi. Onlarda yöneliş olmadığı için işitseler bile, mutlaka yine yüz çevirerek dönüp giderlerdi.
24. Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişinin kalbinden/aklından geçeni bilir. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.
25. İçinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir azaptan sakının ve bilin ki Allah azabı çetin olandır.
Buraya değişik dinlerden farklı ülkelerde doğmuş insanların hikayelerini almayacağım. Hemen hemen herkes aynı şeyi yaşıyor, bu bir arayış. Kimim ben? Nereden geldim? Nereye gideceğim? Bu dünyanın anlamı ne? Bunları araştırmaya başlayan insanlar Allah’a yönelmeye başlamış demektir. Avustralya'lı, Kanadalı insanların dinleri araştırıp Allah’a yönelmesini gördün. Bununla beraber Kalu Bela bölümünde Richard Dawkins’in Allah’ın varlığını hissetmesine rağmen Allah’ı değil bilimi kendisine rehber edindiğini de gördün. Bu ayete daha farklı bakabilirsin artık.
İbrahim
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (Nahl 98)
4. Biz her Rasûlü/Elçiyi, mutlaka kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara iyice açıklasın. Bundan sonra Allah; Sapıklıkta direnen kimseyi sapıklığında bırakır, Hidayet için çalışan kimseyi de doğru yola iletir. O güçlüdür, doğru hüküm/karar verendir.
Peygamberimizin hayatını okumanı tavsiye ederim. Celaleddin Vatandaş’ın bu konuda ki kitabını okudum, gerçekten çok güzel yazılmış, uzun süre araştırılmış bir kitap. Bu kitabı oku. İslamla ya da peygamberin hayatıyla ilgili kitap okuyanlar kör ya da sağır olmuyorlar. Okuduklarını düşünmek beyninde herhangi bir hasara da sebep olmaz. Müslüman olurum diye bir korkun varsa onu bilmem, o senin tercinin. Kitap bu, Pınar yayınlarından çıkmış, "Hz. Muhammed (a.s)'in Hayatı ve İslam Daveti", Celaleddin Vatandaş. Altta bir videosu var.
Gençlere Nebevi Mesajlar - Celaleddin Vatandaş
Son olarak İnsanı insan yapan özellikler makalesine bir bak istersen. İNSANI_İNSAN_YAPAN_ÖZELLİKLER_ Süleymaniye_Vakfı.pdf
Bunun peşine insanları müslüman olmaktan alıkoyan, islamı yanlış tanıtan uygulamaları ele alacağım. Böylece islam adı altında yalan yanlış Kur'an dışı uygulamaları, hurafeleri görürsen islamın göründüğü gibi olmadığına inanabilirsin ve istersen daha rahat yönelirsin.